Futbol denen o garip sahne... Bazen alkışlar en tepeden gelir, bazen de ıslıklar kulakları tırmalar. İrfan Can Eğribayat işte tam da bu ikilemin ortasında kalmış bir isimdi son günlerde. Ve nihayet, o çok konuşulan sessizliğini bozdu.
Şimdi dürüst olalım – kimse kalecilik kolay bir meslek değil. Toplam 18 bin 702 dakika boyunca çıktığı 208 maçta fileleri koruyan bir adamdan bahsediyoruz. Ama futbol dünyası acımasızdır; bugünün kahramanı yarının günah keçisine dönüşebilir bir anda.
Eleştirilere Yanıt: 'Ben Buradayım!'
Eğribayat'ın sözleri adeta bir nefes alma çabası gibiydi. "Takım arkadaşlarıma, teknik ekibe ve taraftarlarımıza teşekkür etmek istiyorum" diye başladı konuşmasına. Samimiyeti o kadar belirgindi ki, sosyal medyada dalga dalga yayılan o acımasız eleştirilere inat, "Ben buradayım" der gibiydi.
Belki de en çarpıcı olanı? "Formamı, takımımı ve taraftarımı her zaman en üst düzeyde temsil etmeye çalıştım" sözleriydi. Bu cümleler, öyle sıradan bir futbolcu açıklamasının çok ötesine geçiyordu.
208 Maçın Getirdiği Tecrübe
18 binden fazla dakika... Rakamlar kendi başına konuşuyor aslında. Bu kadar maçta forma giymiş bir kalecinin hala eleştirilere ihtiyacı var mıdır? Cevap belki de Eğribayat'ın kariyer istatistiklerinde gizli.
Futbolun acımasız dünyasında bazen istatistiklerden daha önemli şeyler vardır: karakter, dürüstlük ve pes etmeme azmi. İrfan Can da tam olarak bunları gösteriyor.
Peki ya taraftarlar? Onların tepkisi ne olacak? Kimi "Sonunda konuştu!" diyecek, kimi "Geç kalmış bir açıklama" diye düşünecek. Ama şu kesin: Fenerbahçe camiası en azından artık ne hissettiğini biliyor.
Bu arada – kim demişti kalecilerin yalnız olduğunu? İrfan Can'ın sözleri tam tersini kanıtlıyor: Takım oyunu sadece sahada oynanmıyor, bazen en zor anlarda dudaklardan dökülen sözlerle de devam ediyor.
