Vay canına! Süper Lig'deki takımlar adeta bir 'hoca değiştirme' çılgınlığına tutulmuş durumda. İnanması güç ama sezonun daha ilk 10 haftasında tam 10 teknik adam görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok değişiklik, futbol camiasında ciddi tartışmalara yol açtı.
Aslında durumun vahametini anlamak için rakamlara bakmak yeterli. On hafta, on teknik direktör... Bu, her hafta ortalama bir hocanın işinden olduğu anlamına geliyor ki, bu istatistik gerçekten içler acısı.
Peki Kimler Gitti?
Liste oldukça kabarık. İşte son 10 haftada takımlarından ayrılmak zorunda kalan teknik direktörler:
- İlk haftalardan itibaren beklentileri karşılayamayan isimler
- Kulüp yönetimleriyle yaşadığı anlaşmazlıklar sonucu yolları ayrılanlar
- Takım performansı düşünce hızla değiştirilen tecrübeli antrenörler
- Genç ve deneyimsiz teknik adamlardan vazgeçen kulüpler
Durum o kadar vahim ki, bazı takımlar sezona henüz yeni başlamışken bile hocalarını değiştirmekten çekinmedi. Sanki sihirli değnek dokunacakmış gibi, yeni bir isimle her şeyin düzeleceğini düşünüyorlar.
Sabırsızlık En Büyük Düşman
Futbolun doğasında sabır diye bir şey kalmadı artık. Takımlar, birkaç kötü sonuçtan sonra hemen panik butonuna basıyor. Oysa ki -bence- bu yaklaşım uzun vadede kulüplere daha çok zarar veriyor. Yeni bir sistem, yeni bir anlayış için zaman gerekiyor ama kimse beklemeye tahammül edemiyor.
Bir de şu var: Taraftar baskısı. Sosyal medya çağında her kötü sonuç binlerce eleştiri getiriyor. Yönetimler de bu baskıya dayanamayıp kolay yolu seçiyor - hocayı göndermek.
Aslında işin ironik yanı, sürekli değişiklik yapmanın takım performansını daha da kötüleştirebileceği gerçeği. Oyuncular sürekli yeni sistemlere, yeni çalışma metodlarına adapte olmaya çalışırken kafaları karışıyor. Kim bilir, belki de biraz daha sabretsek daha iyi sonuçlar alacağız?
Peki Ya Çözüm?
Bana sorarsanız, kulüplerin daha uzun vadeli planlar yapması gerekiyor. Hemen sonuç beklemek yerine, proje bazlı çalışmalar yürütmeleri lazım. Ama maalesef günümüz futbolunda böyle bir lüks yok gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Süper Lig'deki bu 'kıyım' devam ederse, ligimiz teknik direktör cenneti olmaktan çok, teknik direktör mezarlığına dönüşecek. Umarım kulüpler bu gidişata bir dur der ve daha mantıklı kararlar almaya başlar.
Ne dersiniz? Sizce de bu kadar çok değişiklik normal mi? Yoksa ben mi abartıyorum?
