Umit Aktan'ın Ardından: Türk Spor Basınının Efsanesi Son Yolculuğuna Uğurlandı
Spor basınının duayeni Ümit Aktan vefat etti

Güneşin altında, İstanbul'un kalabalık sokaklarından birinde, bir efsane vedaya hazırlanıyordu. Ümit Aktan – ismi bile Türk spor basınının altın çağını hatırlatan bir dev – artık aramızda değil. Ama bıraktığı izler, tıpkı bir stadyumun tribünlerindeki tezahürat gibi, uzun süre yankılanacak.

Dün sabah, saatler henüz çift haneli rakamlara ulaşmamışken, sevenleri Aktan'ı son kez görmek için toplandı. Kimi gözyaşlarını tutamıyor, kimi ise hüzünle gülümsüyordu. Çünkü biliyorlardı: Bu, sadece bir veda değil, aynı zamanda bir dönemin sonuydu.

Kalemiyle Tarih Yazdı

Ümit Aktan denince akla ilk gelen şey, onun o keskin kalemiydi. Tribünlerdeki coşkuyu, saha kenarındaki gerilimi, ofsayt tartışmalarını öyle bir anlatırdı ki, okuyucu kendini maçın ortasında sanırdı. (Gerçekten de öyleydi!) Futbolun sadece bir oyun olmadığını, bir tutku olduğunu her satırında hissettirirdi.

Meslektaşlarından biri, "Onun yazılarını okumak, maçı radyodan dinlemek gibiydi" diyor. "Her cümlesinde bir heyecan, her paragrafında bir sürpriz vardı."

Sevenleriyle Son Buluşma

Cenaze töreninde konuşan spor yazarı Mehmet Ali, "Ümit abi sadece bir gazeteci değil, bir okuldu" dedi. Ve haklıydı. Aktan'ın yetiştirdiği onlarca genç gazeteci, şimdi Türkiye'nin önde gelen spor yayınlarında görev yapıyor.

  • 40 yılı aşkın kariyer
  • Binlerce makale, yüzlerce röportaj
  • Onlarca genç gazeteciye mentorluk

Törende, Aktan'ın en sevdiği takımın formasıyla gelenler bile vardı. Çünkü o, tarafsızlığıyla da bilinen bir isimdi. "Futbol renkler üstü bir tutkudur" derdi sık sık.

Bıraktığı Miras

Bugün Türk spor basını biraz daha solgun. Çünkü bir ustasını kaybetti. Ama Ümit Aktan'ın bıraktığı miras – o kendine has üslubu, meslek aşkı ve gençlere verdiği destek – hiçbir zaman unutulmayacak.

Son sözü yine ona bırakalım: "Gerçek gazeteci asla ölmez, sadece arşivlere geçer." Ümit abi, senin hikayen şimdi altın harflerle yazıldı.