Ah, İstanbul'da tipik bir ekim akşamı... Hava serin, tribünler heyecanlı, sahada ise gerilim tavan yapmış durumda. İstanbulspor ile Bandırmaspor karşı karşıya geldi ve ne oldu dersiniz? Tam doksan dakika boyunca iki takım da bir türlü golü bulamadı.
Aslında ilk yarıda İstanbulspor'un harika bir fırsatı vardı - kaleciyle burun buruna gelen forvet, topu azıcık dışarı gönderdi. Tribünlerdeki 'gol' çığlıkları, yerini derin bir 'ah' sesine bıraktı. Bandırmaspor ise kontrataklarla tehlikeli olmaya çalıştı ama son vuruşlar hep isabetsizdi.
İkinci Yarıda Değişen Bir Şey Yok
İkinci periyotta herkes gol bekliyordu doğrusu. İstanbulspor teknik direktörü oyuncu değişiklikleriyle takımı hareketlendirmeye çalıştı. Ama Bandırmaspor'un defansı adeta bir duvar gibiydi - her topu kesiyor, her atağı etkisiz hale getiriyorlardı.
Maçın son on dakikası... Taraftarlar ayağa kalkmış, 'hadi, hadi' diye tempo tutuyor. İstanbulspor son bir hamleyle gol arayışına giriyor ama kaleci müthiş bir kurtarış yapıyor. Bandırmaspor da son saniyelerde kontratakta neredeyse galibiyeti getirecekti - top direğin yanından auta gitti!
Puanlar Paylaşıldı, Hayaller Ertelendi
Düdük çaldığında skor tabelasında hâlâ 0-0 yazıyordu. İki teknik adam da yüzlerinde hayal kırıklığı ifadesiyle sahayı terk etti. Oyuncular ise bitkin bir şekilde soyunma odasına yöneldi.
Bu beraberlik, iki takım için de yeterli değil aslında. İstanbulspor üst sıralara tırmanma fırsatını kaçırdı, Bandırmaspor ise deplasman galibiyeti hasretini sürdürdü. Taraftarlar maçtan mutlu ayrılmadı elbette - kim ister ki gol görmeden eve dönmeyi?
Bir dahaki maçlara bakacağız artık. Belki o zaman daha fazla gol, daha fazla heyecan görürüz. Futbol böyle işte - bazen nefes kesici olur, bazen de insanı biraz hayal kırıklığına uğratır.
