Her şey bir anda oldu. Taraftarların gözünde, kulübün geleceği için kritik olan bu karar, adeta bir bardağı taşıran son damlaydı. Yönetim ise, tüm baskılara rağmen adeta duvar gibi durdu — fikrini değiştirmeye niyeti yoktu.
Kim bilir belki de haklılardı? Ya da belki, taraftarın sesini duymak istemeyen bir yönetimin inatçılığıydı bu. Sonuçta futbol sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir tutku meselesi. Ve tutku, mantıkla her zaman aynı dili konuşmaz.
Taraftar Ne Diyor?
"Artık yeter!" diye haykırıyordu stadyumun arka tribünlerinden yükselen sesler. Kimi "İstifa!" sloganları atarken, kimi de sosyal medyada tepkisini dile getiriyordu. Öyle ya, bu çağda kimsenin sabrı sonsuz değil.
Peki yönetim bu tepkilere nasıl cevap verdi? Şaşırtıcı derecede sakin — hatta belki de fazla sakin. "Kararımız net" açıklaması yetmedi tabii. Taraftar daha fazlasını bekliyordu elbette.
Peki Ya Gelecek?
Bu inatlaşma ne getirir bilinmez ama bir şey kesin: Taraftar unutmaz. Belki bugün değil, belki yarın değil ama bir gün mutlaka hesap sorulur. Futbolun acımasız gerçeği bu — son sözü her zaman sevenler söyler.
Şimdilik herkes nefesini tutmuş bekliyor. Yönetim direnecek mi yoksa rüzgara karşı duramayıp geri adım mı atacak? Cevap zamanla gelecek...
