Tam da futbol dünyasının gözünün uluslararası turnuvalara çevrildiği bir dönemde, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'dan adeta bomba etkisi yaratacak bir hamre geldi. Öyle ki, bu çağrı sadece spor çevrelerinde değil, uluslararası diplomasi koridorlarında da yankı bulacak cinsten.
Hacıosmanoğlu, yaptığı açıklamada son derece net ifadeler kullanarak -hem de hiç tereddüt etmeden- FIFA, UEFA ve dünyadaki tüm futbol federasyonlarını göreve çağırdı. "İsrail'i derhal men edin!" diyerek aslında sporun tarafsızlığı konusunda oldukça cesur bir pozisyon aldı.
Gazze'deki Dram ve Futbol Dünyasının Sorumluluğu
Peki ama neden şimdi? Aslında cevap çok açık: Gazze'de yaşanan insanlık dramı artık görmezden gelinemeyecek boyutlara ulaştı. Hacıosmanoğlu'nun da altını çizdiği gibi, spor -özellikle de futbol- evrensel bir dil. Ve bu dil, insanlık adına konuştuğunda gerçek anlamını buluyor.
"Sporun birleştirici gücü" lafta kalmamalı, değil mi? İşte tam da bu noktada TFF Başkanı'nın sözleri oldukça manidar: "Bu zulüm durdurulmalı." Kısa, net ve son derece vurucu.
Küresel Futbol Camiasına Açık Çağrı
Aslında olayın bir diğer boyutu da şu: Hacıosmanoğlu sadece bir çağrı yapmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel futbol camiasına da önemli bir mesaj veriyor. Sporun siyasetten bağımsız olduğu iddiası, insanlık suçları karşısında sessiz kaldığında anlamını yitiriyor çünkü.
Ve işte o çarpıcı cümleler: "İsrail federasyonunun derhal üyelikten men edilmesini talep ediyoruz." Bu ifade, diplomatik nezaketin arkasına sığınmadan doğrudan hedef gösteriyor.
UEFA'nın geçtiğimiz günlerde İsrail'in Avrupa şampiyonalarına katılımına izin vermesi ise tam anlamıyla bardağı taşıran son damla oldu. Hacıosmanoğlu'nun tepkisi de bu noktada oldukça sert: "Bu karar kabul edilemez."
Türkiye'nin Kararlı Duruşu
Türkiye'nin bu konudaki pozisyonu aslında hiç sürpriz değil. Hatırlarsınız, daha önce de benzer insani krizlerde Türkiye her zaman insanlığın yanında yer aldı. Bu seferki fark ise, mücadelenin futbol sahalarına taşınmış olması.
Hacıosmanoğlu'nun şu sözleri ise oldukça düşündürücü: "Spor, insanlığın ortak değerlerini korumalı." Peki ya korumazsa? İşte o zaman futbol sadece "oyun" olmaktan çıkıp, etik değerlerinden uzaklaşmış olmaz mı?
Sonuç olarak, TFF Başkanı'nın bu çıkışı sadece bir futbol meselesi değil, aynı zamanda insani bir duruş. Ve galiba en önemlisi de bu: Futbolun kalbinin hala insanlık için attığını göstermesi.
