Vodafone Park'ta düdükler çalıp saha tenhalaştıktan sonra, Thomas Reis'in yüzündeki ifade her şeyi anlatıyordu aslında. O bildik kararlı bakışlarında, bir noktadan sonra yetinmeyi reddeden bir teknik adamın hırsı okunuyordu.
"Bugünkü performansımızla 1 puanı hak ettik, evet..." diye başladı konuşmasına, ardından o kritik vurguyu yapmadan edemedi: "Ama şunu net söylemeliyim - bu siyah-beyazlı formayı giyen herkes için 1 puan asla yeterli olamaz!"
İkinci Yarıda Ateş Fışkırdı
İlk yarıda oyunu istedikleri gibi kuramadıklarını itiraf etti Reis. Oyuncuların sahaya biraz 'ağır' çıktığını düşünüyor olmalı. Ama ikinci periyot? Tam bir dönüşüm!
Oyunu rakip yarı alana kitlediler, baskıyı tavan yaptırdılar. Sanki takım değişmişti. "İkinci yarıda çok daha iyiydik," diye açıkladı, "Sahaya çıkan her oyuncu adeta ateş püskürdü."
Kazanma Azmi ve Taraftar Desteği
Aslında olay sadece futbol değil. Reis'in altını çizdiği şey, bir zihniyet meselesi. Beşiktaş gibi bir kulüpte, kazanmak bir tercih değil - zorunluluk.
Ve taraftar... Onlarsız olmazdı. "Sahip olduğumuz destek inanılmazdı," dedi gözlerinde minnetle. Tribünlerden yükselen her tezahürat, oyunculara ekstra güç verdi adeta.
Gelecek hafta şimdiden düşünülüyor. Antrenman sahasında çalışmalar başlıyor. Reis'in dediği gibi: "Yol uzun, önümüzde koskoca bir sezon var."
Son sözü ise net: "Daha iyisini yapacağız." Beşiktaş'ta tek puanla yetinmek yok - kazanmak var!
