
Beşiktaş'ın Alman teknik direktörü Thomas Reis, bugünkü basın toplantısında kaşlarını çatarak söze başladı. Önümüzdeki haftalardaki üç kritik maçın takımının kaderini çizeceğini vurguladı – hem de öyle böyle değil, tam anlamıyla.
“Şu anki duruma bakıyorum da,” diye düşünceli bir tavırla ekledi, “önümüzdeki üç karşılaşmada alacağımız sonuçlar, sezonun geri kalanında oynayacağımız futbolun ve ulaşacağımız noktanın anahtarı olacak. Bu bir dönüm noktası.”
Reis’in ses tonundaki o ciddiyet, basın mensuplarını da etkilemişe benziyordu. Sanki her kelimesiyle, bu maçların sıradan birer lig müsabakası olmadığının altını çiziyordu. Takımın toparlanma sürecinde olduğunu, ancak asıl sınavın şimdi başladığını ima ediyordu adeta.
Motivasyon Yüksek, Hedef Net
Peki ya oyuncular? Reis, “Takımım sahadaki ruhu ve mücadele azmiyle bana güven veriyor,” dedi yüzünde hafif bir gülümsemeyle. “Sahada kenarda durup onları izlerken, birbirleri için çabaladıklarını görüyorum. Bu çok önemli.”
Ancak hemen ardından, “Fakat bu yetmez,” diyerek sözlerini şöyle bağladı: “Sonuç almak zorundayız. Sadece oynamak değil mesele – kazanmak, puanları toplamak ve taraftarımıza hak ettikleri sevinci yaşatmak istiyoruz.”
Beşiktaş taraftarlarına da seslenmeyi ihmal etmedi Reis. “Onların desteği olmazsa olmazımız. Tribünden gelen o enerji, o inanılmaz destek… Sahada ekstra bir güç veriyor bize. Bunun karşılığını en iyi şekilde vermeliyiz.”
Kısacası, Thomas Reis için önümüzdeki dönem sadece bir “maç serisi” değil. Daha çok, bir turning point… Bir varoluş mücadelesi. Bakalım Kara Kartallar, teknik direktörlerinin bu çağrısına nasıl yanıt verecek?