
Bordo mavili ekip, sahada adeta bir saat gibi işliyor şu günlerde. Fenerbahçe karşısında alınacak her bir puanın sezon sonu hesabında ne denli kritik olacağının farkındalar. Abdullah Avcı'nın çalıştırdığı oyuncular, her idmanda biraz daha kenetleniyor, biraz daha bütünleşiyor.
Hava topu çalışmaları, pozisyon denemeleri, ofansif organizasyonlar... Hepsi titizlikle ele alınıyor. Sanki bir maraton koşucusu son turuna hazırlanır gibi, her detayın üzerinden geçiliyor. Bu derbi, sadece üç puan demek değil çünkü; bu aynı zamanda bir onur meselesi.
Sakatlık Gölgesinde Bir Hazırlık
Maalesef her şey toz pembe değil. Sakatlıklar, istenmeyen bir misafir gydi kampın ortasına. En son Umut Nayir'in sakatlanması, ofansif hattta ciddi bir darbe vurdu. İyileşme süreci takip ediliyor ama Fenerbahçe maçına yetişir mi? Bu, cevabı en çok merak edilen sorulardan biri.
Bir yanda fizik tedavi gören oyuncular, diğer yanda sahada ter dökenler. Takım, adeta iki ayrı kulvarda ilerliyor. Tedavi odaları ile çim sahâ arasında gidip gelen bir koşturmaca var. Hele ki bu kadar kritik bir maç öncesi, her sağlık raporu yürekleri ağıza getiriyor.
Taktikler ve Zihinsel Hazırlık
Abdullah Avcı, belki de en çok bu maç için kafa yoruyordur. Rakibin güçlü yönlerini bloke etmek, kendi silahlarını etkili kullanmak... Tüm bu denklem, uzun saatler süren video analizleri ve taktik tahta başı toplantılarıyla çözülmeye çalışılıyor.
Oyuncuların zihnen de hazır olması şart. Dev bir taraftar kitlesi önünde oynayacaklar. Basıncı kaldırabilmek, erken gelen bir golde motivasyonu kaybetmemek, dengeleri korumak... Bunların antrenmanı yok. Bunlar tecrübeyle ve takımın kendi içindeki psikolojik dayanışmayla olacak işler.
Sonuç olarak, Trabzonspor kampı hummalı, yoğun ve bir o kadar da dikkatli bir tempoda ilerliyor. Her oyuncu, bu büyük sınav için üzerine düşeni yapmaya hazır. Saha içindeki mücadele kadar, sakatlıklar ve taktik sürprizler de maçın kaderini belirleyecek. Bekleyip göreceğiz.