Haber geldiğinde, Türk futbolunun yüreğine bir hançer saplanmıştı sanki. Trabzonspor'un unutulmaz kalesinin bekçisi, bordo mavili formayla hafızalara kazınan o çınar, Faik Çetiner, 80 yaşında aramızdan ayrıldı.
Kimdi bu adam? Sadece bir kaleci değildi elbette. Trabzonspor'un altın yıllarında fileleri titizlikle koruyan, her müdahalesiyle taraftarların yüreğine su serpen bir efsaneydi o. Adeta kalede bir duvar gibiydi - kimse geçemezdi yanından.
Bordo Mavili Yıllar ve Unutulmaz Anılar
Çetiner'in Trabzonspor kariyeri öyle sıradan bir kulvar değildi hiç. Takımın tarihinde önemli sayfalar yazdığı dönemlerde, tam da en çok ihtiyaç duyulduğu anda formayı giymişti. Kaleci eldivenlerini taktığı her maç, izleyenlere "İşte gerçek bir kaleci budur!" dedirtiyordu.
Öyle ki, onun kalede olduğu maçlarda taraftarlar rahat nefes alabiliyordu. Penaltıları kurtardığı o anlar, imkansız gibi görünen kurtarışları hâlâ konuşulur. Futbolun sadece gol atmaktan ibaret olmadığını, bazen gol yememenin de en az onun kadar değerli olduğunu herkese gösterdi.
Sadece Futbolcu Değil, İyi Bir İnsandı
Faik Çetiner'i sadece futbolculuğuyla anmak büyük haksızlık olur. Sahada gösterdiği centilmenlik, sportmenlik anlayışı ve alçakgönüllü duruşuyla da örnek bir isimdi. Genç futbolculara her zaman yol gösterici oldu, tecrübelerini paylaşmaktan asla kaçınmadı.
Emekli olduktan sonra bile futboldan kopmadı - nasıl kopabilirdi ki? Ömrünü adadığı bu sevdayı bırakması mümkün değildi. Sevenleri onu hep güler yüzüyle, sıcak tavrıyla hatırlayacak.
Belki de en acı tarafı, tam 80 yıllık bir ömrün sonunda aramızdan ayrılması. Ama şunu biliyoruz ki, Türk futbolunun hafızasında sonsuza kadar yaşayacak. Trabzonspor taraftarlarının kalbinde ise hiç sönmeyecek bir meşale olarak anılacak.
Ustanın vefat haberi, özellikle Trabzonspor camiasında derin bir üzüntüye neden oldu. Sosyal medyadan sevenleri ve meslektaşları duygularını paylaştı, başsağlığı mesajları yağdı. Görünen o ki, Faik Çetiner sadece iyi bir futbolcu değil, aynı zamanda çok sevilen bir insanmış.
Bu kayıp sadece bir ailenin değil, tüm Türk spor camiasının acısı. Geriye ise unutulmaz anılar, sayısız kurtarış ve her zaman hatırlanacak bir miras bıraktı. Işıklar içinde uyu, büyük usta...