Hani derler ya, 'futbol asla tahmin edilemez' diye... Bugünkü maç ise bu sözü doğrular nitelikteydi, ne yazık ki bizim açımızdan pek de olumlu bir şekilde değil.
İspanya'nın Cartama kentinde oynanan hazırlık karşılaşmasında, U-17 milli takımımız rakip karşısında oldukça zorlandı. Maçın henüz 5. dakikasında gelen gol, adeta bardağı taşıran ilk damla oldu. İspanyolların hızlı başlangıcı karşısında ne yapacağımızı şaşırdık desem yeridir.
İlk yarıyı 3-0 kapattık. Soyunma odasında neler konuşuldu bilinmez ama ikinci yarıda toparlanacağımızı umuyorduk. Fakat İspanya, oyunun temposunu düşürmeye hiç niyetli görünmüyordu. 48, 62 ve 77. dakikalarda yedikleri gollerle skor tabelası 6-0'a kadar uzandı.
Peki Neler Oldu da Bu Skorla Karşılaştık?
Şöyle söyleyeyim: Rakip teknik olarak üstündü, evet. Ama bizim oyuncularımız da mücadeleyi bırakmadı aslında. Topla oynama süresi, pas isabeti ve şut istatistikleri... Hepsi İspanya lehineydi. Bazen böyle maçlar olur; rakibin üstünlüğü her alanda kendini gösterir.
Belki de hazırlık maçı olmasının verdiği bir rehavet vardı – kim bilir? Ama şunu da unutmamak lazım: Bu tür maçlar, aslında tam da hataları görme ve düzeltme fırsatı sunar. Acı bir tecrübe oldu, kabul. Fakat genç oyuncularımız için uzun vadede faydalı olacağını düşünüyorum.
Gelecek Maçlara Bakış
Milli Takımımız, Avrupa Şampiyonası Elemeleri kapsamında 23 Ekim'de Galler ile karşılaşacak. Bugünkü maç, onlar için bir uyarı niteliğinde aslında. Teknik heyetin ve oyuncuların bu skordan çıkaracağı dersler mutlaka olmalı.
Sonuç olarak, futbol böyle bir şey. Bazen rüzgâr tersine eser. Önemli olan, bu rüzgârda savrulmadan ayakta kalabilmek ve bir sonraki maça daha güçlü çıkabilmek. Bizim çocukların da bunu başaracağına inanıyorum.
