
Tam 676 gün boyunca sessiz kaldılar. Sanki Gazze'de yaşananlar, dünyanın geri kalanından kopuk bir kabus gibiydi. UEFA'nın bu uzun suskunluğu, nihayet sona erdi. Ama nasıl?
Avrupa futbolunun en üst kuruluşu, bir açıklama yaparak Gazze'deki durumu "hatırladığını" duyurdu. Ancak bu hatırlama, eksik bir puzzle parçası gibiydi. Çünkü metinde İsrail'in adı geçmiyordu. Sanki bir taraf yokmuş gibi...
Futbolun Siyasetle Dansı
Biliyoruz ki futbol asla sadece futbol değildir. Sahaların ötesinde, büyük bir siyasi arenadır. UEFA'nın bu hamlesi de tam olarak bu gerçeği yüzümüze çarpıyor.
Peki neden şimdi? Neden tam da dünya kamuoyunun gözü başka yöne dönmüşken? Belki de cevap, futbolun gücünü kullanma zamanının geldiğini düşünmeleridir. Ya da belki sadece göstermelik bir hareket...
Eksik Adalet
Gazze'de yaşanan insanlık dramına dair bir açıklama yapmak elbette önemli. Ancak bu açıklamanın tek taraflı olması, adaletin yarıda kaldığını gösteriyor. UEFA'nın bu tutumu, futbolda eşitliği savunduğunu iddia eden bir kurum için oldukça ironik değil mi?
Futbol sahalarında her zaman "fair play" diye bağırırız. Peki ya sahaların dışında? Orada kurallar farklı mı işliyor?
Dünya Futbolunun İki Yüzlülüğü
Bu olay, uluslararası spor kuruluşlarının çifte standardını bir kez daha gözler önüne serdi. Bir yanda hızlı kararlar ve kesin tavırlar, diğer yanda uzun suskunluklar ve bulanık ifadeler...
UEFA'nın bu tutumu, futbola duyduğumuz inancı sorgulatıyor. Acaba bu büyük organizasyonlar gerçekten tarafsız mı, yoksa güçlülerin gölgesinde mi hareket ediyor?
Sonuç olarak, 676 günlük sessizlik sona erdi. Ama bu hatırlama, birçok soruyu da beraberinde getirdi. Futbol dünyasının bu tür krizler karşısındaki tutumu, gelecekte nasıl şekillenecek? Cevabı zaman gösterecek...