Hayat bazen insana en beklenmedik anlarda kapılar açıyor. Volkan Demirel de tam olarak böyle bir dönemden geçiyor şu sıralar. Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra kim onu Gençlerbirliği'nde göreceğini tahmin edebilirdi ki?
"İnanılmaz bir duygu bu," diyor ve sesi titriyor hafiften. "Gençlerbirliği'nin o saf, o temiz ruhunu iliklerime kadar hissediyorum. Ankara'ya adım attığım andan itibaren bambaşka bir enerji sardı beni."
Ankara'nın Sıcak Kucağı
Şehrin soğuk olabileceğini düşünürdünüz belki ama Demirel'in anlattıkları tam tersini gösteriyor. "Taraftarın sıcaklığı, samimiyeti... Kelimelerle anlatılacak gibi değil. İlk antrenmana çıktığımda hissettiklerimi unutamam. Sanki yıllardır bu takımdaymışım gibi hissettim."
Oysa daha dün gibi değil mi? Fenerbahçe'nin kalesini koruyan, Avrupa arenasında devleşen bir isim. Şimdi ise Anadolu'nun köklü çınarında yeni bir sayfa açıyor.
Teknik Direktörle Uyum
Teknik direktör Mustafa Kaplan'la olan ilişkisini anlatırken gözleri parlıyor Volkan'ın. "Mustafa Hoca ile aramızda inanılmaz bir uyum var. Oyun anlayışımız, futbola bakışımız örtüşüyor. Bu beni gerçekten mutlu ediyor."
Peki ya takım arkadaşları? "Genç bir kadro var ve hepsinin gözlerinde o müthiş heyecanı görebiliyorum. Onlara tecrübelerimi aktarmak, yol göstermek benim için büyük bir keyif."
Gelecek Hayalleri
Gelecekten umutlu konuşuyor Demirel. "Bu takımın potansiyeli inanılmaz. Hep birlikte çok çalışıp, taraftarımıza layık bir performans sergilemek istiyoruz. Zaten onların sevgisi, desteği bize her şeyi yaptıracak güçte."
Son bir cümle ekliyor konuşmasının bitimine doğru: "Bazen hayat size en beklenmedik yerde en güzel sürprizleri yapıyor. Ben de bu sürprizin tadını çıkarıyorum şu an."
Gerçekten de öyle. Futbolun bu kadar ticarileştiği bir dönemde, hâlâ ruhunu koruyan kulüplerin var olduğunu görmek insana umut veriyor. Volkan Demirel de tam olarak bu ruhun peşinden gidiyor işte.