Tamam, şu gerçeği bir kenara yazalım: Savunma hattında dimdik duran, mücadele ruhuyla yanan bir isim var karşımızda. Abdülkerim Bardakcı... Adeta takımın bel kemiği. Geçtiğimiz hafta oynanan karşılaşmayla birlikte, Galatasaray formasıyla ligdeki 100. maçına ulaştı. Bu, öyle hafife alınacak bir rakam değil, emek ve süreklilik isteyen ciddi bir başarı.
Aslında düşününce -futbolun acımasız döngüsünde- bir oyuncunun aynı takımda bu kadar maç yapabilmesi gerçekten takdir edilesi. Hele ki Türkiye gibi transferin deli gibi yaşandığı bir ligde. Ama o, tam bir istikrar abidesi adeta.
Çelik Gibi İrade, Taş Gibi Savunma
Bardakcı'nın Galatasaray serüveni -itiraf etmeliyim- herkesi şaşırttı. Kimi transferler vardır, 'acaba yapar mı?' diye sorarsınız ya, işte o soruları unutturdu resmen. Sahada gösterdiği performans, özellikle de o meşhur mücadeleci ruhu, taraftarın gönlünde taht kurmasına yetip de arttı bile.
Şu an için 100 maçlık bu yolculukta -inanın- sayısız kritik müdahale, gol önleyici müdahaleler ve unutulmaz anılar biriktirdi. Takım arkadaşları için de adeta bir güven kaynağı. Arkasını döndüğünde orada Bardakcı'yı görmek, herhalde rahat bir nefes aldırıyordur forvet oyuncularına.
Sayılara Sığmayan Değer
İstatistiklere boğulmayı sevmem ama bazı rakamlar gerçekten çarpıcı: 100 maç... Bu, sadece fiziksel dayanıklılık değil, aynı zamanda mental güç ve disiplin gerektiren bir süreç. Sakatlıklar, form dalgalanmaları, takım içi rekabet -hepsine rağmen sahaya çıkabilmek ve performans gösterebilmek.
Galatasaray taraftarı -biliyorsunuz- çok sert eleştirir ama sadık oyunculara da canını verir. Bardakcı da bu sevgiyi hakeden isimlerden biri artık. Tribünden yükselen tezahüratlar, onun için söylenen marşlar... Bunların hepsi, sarı-kırmızılı formayla kurduğu güçlü bağın bir yansıması.
Peki ya gelecek? Gözler şimdi bu çelik defansın önümüzdeki maçlarına çevrildi. 100'ü geride bırakan Bardakcı, yeni hedeflerle yola devam edecek gibi görünüyor. Belki de şampiyonluklar, belki Avrupa'da unutulmaz geceler... Kim bilir?
Bir gerçek var ki o da şu: Futbol sadece gol ve asistten ibaret değil. Abdülkerim Bardakcı gibi oyuncular, takımların görünmeyen kahramanları aslında. Ve 100 maç, bu kahramanlığın sadece başlangıcı...
