Durum ortada, görmek isteyenler için apaçık. Mustafa Denizli gibi bir çınar, Türk futbolunun bu dev ismi, mikrofonları eline alıp da konuşunca, herkes kulak kesiliyor doğal olarak. Ve haklılık payı yüksek, son derece net tespitler yapıyor.
Geçen sezonu düşünün bir an. Galatasaray, müthiş bir tempoyla, neredeyse rakipsiz bir şekilde sürüklenip gitti ligde. Şampiyonluk yarışında fırtına gibi esiyordu. Peki ya şimdi? Denizli'nin de altını çizdiği gibi, aynı hâkimiyet, aynı oyun kalitesi yok. Adeta geçen senenin gölgesinde kalmış bir performans sergiliyorlar. Neden mi?
İşte Denizli'nin üzerine basa basa söylediği o meşhur cümle: "Galatasaray geçen senenin önünde futbol oynamıyor." Daha da ileri giderek, takımın şu anki durumunun geçen seneki halinin gerisinde olduğunu ifade ediyor. Bu bir eleştiri mi? Kesinlikle. Ama yapıcı olanından, futbolun içinden gelen birinin samimi tespiti.
Oyunun Ruhu Kayıp mı?
Asıl mesele şu: Takım, sahayı yönetme, oyunu kurgulama ve sonuca gitme konusunda aynı keskinliği gösteremiyor. Sanki bir şeyler eksik. Belki de söylendiği gibi, o 'kayıp halka' aranıyor ortalıkta. Taraftar ise haklı olarak soruyor: Geçen senenin o coşkulu, dominant futbolu nereye kayboldu?
Okan Buruk'un önünde büyük bir sınav var. Bu eleştirileri kulak arkası etmek yerine, takımı nasıl yeniden o eski dinamik ve korkutan haline getirebileceğini düşünmeli. Lig bitmek bilmeyen bir maraton ve şampiyonluk yarışı kızışıyor. Geride kalmak, kimseye yakışmaz.
Sonuç olarak, Denizli sadece gördüğünü söylemiş. Futbolun acımasız bir gerçeği bu; her şey her an değişebilir. Dünün şampiyonu, yarının avı olabilir. Galatasaray'ın önünde, bu gerçeği kabullenip kendini yeniden bulması için bir fırsat var. Bakalım bunu nasıl değerlendirecekler.
