Nefeslerin tutulduğu o akşam... İstanbul'da ıslak bir zeminde dans eden top, adeta bir senfoni yönetiyordu. Galatasaray - evet, o efsanevi sarı-kırmızılı ekip - sahaya çıktı ve Göztepe'yi 3-1'lik skorla saf dışı bıraktı. İşte o geceden notlar:
Maçın başlangıcı biraz sakin gibiydi aslında. Taraftarlar henüz ısınıyordu, oyuncular birbirlerini ölçüyorlardı. Ama sonra... 17. dakikada bir şimşek çaktı! Hakim Ziyech - o Faslı sihirbaz - topu buldu ve ayağından çıkan mükemmel golle ağları sarsı. Tribünler ayakta!
Icardi'nin Vuruşu ve Göztepe'nin Direnci
Gol sonrası Galatasaray'ın oyunu açıldı derler ya, hakikaten öyle oldu. 23. dakikada Mauro Icardi - ki kendisi gol makinesi olarak bilinir - müthiş bir vuruşla farkı ikiye çıkardı. Sanki topa vururken zaman yavaşlamıştı, öyle bir şey.
Fakat Göztepe pes etmedi, hayır. İkinci yarıda daha agresif çıktılar ve 65. dakikada Mame Diouf'un kafa golüyle umutlarını yeşerttiler. O anda stadı bir sessizlik kapladı, acaba mi? diye düşünenler oldu.
Ziyech'in İkinci Golü ve Maçın Bitişi
Ama endişelenecek bir şey yokmuş. 78. dakikada Ziyech yine sahneye çıktı ve ikinci golünü attı. Bu gol maçın kaderini belirledi diyebiliriz. Göztepe son dakikalarda baskı kurmaya çalıştıysa da, Galatasaray defansi adeta bir duvar gibiydi.
Maç bitiş düdüğü çalınca Okan Buruk'un yüzündeki o gülümseme... Her şeyi anlatıyordu aslında. Takımıyla gurur duyuyordu, haklı olarak.
Bu galibiyetle Galatasaray sezona tam istediği gibi başladı. Ziyech'in performansı ise gerçekten takdire şayan - iki gol bir asist! Icardi de hücum hattının vazgeçilmezi olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Peki ya Göztepe? Onlar da mücadele etti, pes etmedi. Ama Galatasaray'ın sınıf farkı bu maça damgasını vurdu. Lig uzun, bakalım önümüzdeki haftalarda neler göreceğiz...