Nefeslerin tutulduğu, kalplerin hızla attığı o kritik 90 dakika sona erdi. Galatasaray, Süper Lig'deki yenilmezlik serisini sürdürmeyi başardı ama bu sefer tam istediği gibi değil. Rakip fileleri havalandıramadı, üç puan bir türlü gelmedi.
Aslında maçın ilk yarısı tam bir satranç maçı gibi geçti. İki takım da birbirini iyi okumuştu, orta sahada müthiş bir mücadele vardı. Taraftar ise her pozisyonda ayağa fırlıyor, gol bekliyordu. Ama o gol bir türlü gelmek bilmiyordu.
İkinci Yarıda Artan Baskı
İkinci 45 dakikaya girildiğinde tempo birden arttı. Galatasaray'ın hücum hattı daha sık ileriye çıkmaya başladı. Sanki teknik direktörün verdiği talimatlar sahada yankılanıyordu: "Daha fazla risk alın, daha çok şut çekin!"
Futbolcular bu emri harfiyen yerine getirdi desem yalan olur. Çünkü Çağdaş Faktoring defansı adeta bir duvar gibiydi. Her atak, son anda müdahalelerle bertaraf ediliyordu. Kaleci ise inanılmaz kurtarışlar yapıyordu - gerçekten takdire şayan bir performans sergiliyordu.
Kritik Anlar ve Kaçan Fırsatlar
Dakika 67... Top sağ kanattan müthiş bir ortayla ceza sahasına girdi. Forvet oyuncusu mükemmel bir sıçrama yaptı, kafasını vurdu. Top direğin hemen yanından auta gitti. Seyirciden derin bir "of" sesi yükseldi. Bu, maçın belki de en net gol pozisyonuydu.
Son 10 dakikaya gelindiğinde ise Galatasaray adeta fırtına gibi esti. Art arda köşe vuruşları, serbest atışlar... Ama o kadar çaba, o kadar emek bir türlü meyvesini vermiyordu. Çağdaş Faktoring savunması son nefesine kadar mücadele etti, beraberliği korumayı başardı.
Maçın bitiş düdüğü çaldığında herkesin yüz ifadesi aynı şeyi söylüyordu: "Keşke..." Galatasaray taraftarı için bu iki puan kaybı gibi gelse de, namağlup serisinin devam etmesi küçük bir teselli oldu.
Peki bu sonuç ne anlama geliyor? Takımın hala yenilmediği doğru ama galibiyetlerin de artması gerekiyor. Zira ligde her puan altın değerinde. Önümüzdeki haftalarda daha etkili bir oyun sergilemek şart.