Florya'daki Metin Oktay Tesisleri bugün her zamankinden farklı bir enerjiyle doluydu. Sabah antrenmanı öncesi, kulübün başkanı Erden Timur'un sürpriz bir ziyaretiyle sarsılan (iyi anlamda tabii!) futbolcular, sezonun yorgunluğunu bir anda unutuverdi.
Kim derdi ki o sabah çayını yudumlarken başkanla koyu bir sohbetin içinde bulacak kendini? İşte öyle oldu. Timur, antrenman sahasına adım atar atmaz o buz gibi havayı ısıtan bir gülümsemeyle dolaştı etrafta. Tek tek herkesin halini hatırını sordu, sırtları sıvazladı, kulaklarına takım için ne kadar önemli olduklarını fısıldadı.
Gözlerdeki O İştek Işığı
Oyuncuların gözlerinde –o an– sevgi ve saygıdan başka bir şey yoktu. Belki de bir başkanın en büyük başarısıdır bu: Sadece masadan değil, sahaden de yönetebilmek. Erden Timur tam da bunu yapıyor. Formalitenin çok ötesine geçen, içten bir diyalog kuruyor adeta.
Takımın toplu hâlde yaptığı ısınma hareketlerini izlerken, kenardan gururla gülümsemesi görülmeye değerdi. Sonra birden, “Hadi bakalım, bugünkü tempoya hazır mısınız?” diye seslendi. Cevap ise hep bir ağızdan gelen coşkulu bir “Evet!” oldu.
Sadece Bir Ziyaret Değil, Mesajdı
Bu ziyaret aslında basit bir “görünüm ziyareti” değildi. Alt metninde güçlü bir mesaj vardı: “Yanınızdayım, sizinleyim ve bu yolda beraberiz.” Taraftarın nabzını iyi bilen bir başkan, sahaya da bu samimiyeti yansıtınca, gerisinin geleceğine şüphe yok.
Takım, sıkı çalışmanın ve moralin sezonda nasıl altın değerinde olduğunu bir kez daha anlamış oldu. Erden Timur’un bu içten dokunuşu, önümüzdeki zorlu maçlar öncesinde adeta bir moral dopingi etkisi yarattı.
Peki sizce bir başkanın takıma en büyük katkısı saha dışında mıdır, sahada mı? Cevabı Galatasaray’ın önümüzdeki haftalardaki performansında arayacağız...
