Nefeslerin tutulduğu o son dakikalarda, stat adeta bir tiyatro sahnesine dönüştü. Sahada yaşananlar ise hafızalardan kolay kolay silinmeyecek cinstendi. Galatasaray formasıyla oyuncunun yaptığı üçlü çalım, hem tribünleri ikiye böldü hem de sosyal medyada fırtınalar kopardı.
Aslında olay tam da maçın en kritik anında patlak verdi. Oyuncu topu ayağına alır almaz, sanki bir bale performansı sergilercesine üç rakibini peş peşe geçmeyi başardı. Tribünlerden yükselen alkış sesleriyle birlikte, bir anda herkes ayağa fırlamıştı. Ama işte, o an kimse bunun bu kadar tartışılacağını tahmin edemezdi.
Buruk'tan Sert Tepki: "Bunu Anlamak Mümkün Değil"
Maç sonu basın toplantısında Okan Buruk'un yüzündeki ifade her şeyi anlatıyordu adeta. Mikrofonlar uzatılırken, "Biz burada futbol oynuyoruz, sirk değil" sözleri basın odasında yankılandı. Teknik adamın ses tonundaki o öfkeyi tarif etmek gerçekten zor.
"Oyuncunun yeteneğine lafım yok ama" diye başladı cümlesine, "maçın o anında böyle bir risk almak doğru muydu, işte onu tartışmak lazım." Buruk'un bu sözleri, aslında tüm tartışmanın da özünü oluşturuyordu. Takım olarak üç puanı garantilemek varken, bireysel gösterişin ne anlamı vardı ki?
Sosyal Medya İkiye Bölündü
Olayın ardından Twitter ve Instagram adeta savaş alanına döndü. Bir tarafta "Bu kadar güzel çalım görmedim" diyenler, diğer tarafta "Takım oyununu hiçe saydı" diye isyan edenler... Sanırım bu tartışmanın kolay kolay bitmeyeceğini söylemek kehanet olmaz.
Bazı eski futbolcular ise araya girip olaya farklı bir boyut kattı. "Bizim zamanımızda böyle hareketler..." diye başlayan cümleler, aslında futbolun nasıl değiştiğini de gözler önüne seriyordu. Geleneksel futbol anlayışıyla modern yaklaşımın çarpışması gibiydi yaşanan.
Peki ya oyuncunun kendisi? Soyunma odasında sakin, düşünceli görünüyormuş. Kim bilir, belki de yarın öbür gün bu hareketiyle hatırlanacak. Ya da takım arkadaşları arasında ilişkileri nasıl etkileyecek, hep birlikte göreceğiz.
Bu arada şunu da eklemeden geçmeyelim: Taraftar grupları arasındaki ayrışma gerçekten dikkat çekici. Sarı-kırmızılı taraftarların bir kısmı oyuncunun arkasında dururken, diğerleri ise teknik direktörü destekliyor. Bu iç çekişme takımın gelecek maçlarına nasıl yansır, onu da zaman gösterecek.
Sonuç olarak, bir maçta sadece iki üç saniye süren bir hareketin bu kadar konuşulması, aslında Galatasaray'ın Türk futbolundaki ağırlığını da gösteriyor. Küçük bir ayrıntı bile nasıl büyük yankı bulabiliyor, işte canlı örneği...