Dün akşam Nef Stadyumu'nda yaşananlar, adeta bir deprem etkisi yarattı. Galatasaray'ın efsanevi lideri Ali Turap Beko, mikrofonu eline alır almaz ortamı elektriklendiren bir konuşmaya imza attı. Yüzündeki o bildik kararlı ifadeyle, "Bundan sonra bu stadı ziyarete gelecek misafir takımların yanında kulak tıkacı getirmesi şart!" diyerek herkesi şoke etti.
Aslında bu sözler, boş bir tehdit değil. Geçtiğimiz sezon bu statta oynanan maçlara bakınca, Beko'nun neden böyle bir uyarı yaptığını anlamak zor değil. Taraftarın çılgınca tezahüratları, adeta rakibi psikolojik olarak çökertiyor. Kimi takımlar bu yoğun baskıya dayanamayıp maçın henüz ilk yarısında pes etmişti bile.
Rakip Oyuncuların Psikolojisi Altüst Oluyor
Beko'nun dediğine göre, bazı misafir oyuncular maçtan sonra "Burada oynamak kabustu" itirafında bulunmuş. Hakikaten de öyle - Nef Stadyumu'nda 90 dakika boyunca süren o gürültü, o coşku, rakibi adeta boğuyor. Topa her dokunuşta yükselen tezahürat, Galatasaray oyuncularına güç verirken rakipleri çileden çıkarıyor.
Şu an düşünüyorum da, belki de Beko haklı. Taraftar bu kadar etkiliyse, neden rakipler buna hazırlıklı gelmesin ki? Futbol sadece sahadaki 22 oyuncunun oyunu değil sonuçta. Tribünlerdeki binlerce insanın enerjisi, maçın kaderini değiştirebiliyor.
Gelecek Sezon İçin Büyük Mesaj
Bu açıklama, sadece bugünü değil yarını da etkileyecek gibi görünüyor. Beko'nun sözleri aslında şunu haykırıyor: "Bizim taraftarımız bu ligdeki en büyük silahımız!" Ve bunu kabul etmek gerekiyor - Galatasaray taraftarı gerçekten fark yaratıyor.
Peki ya diğer takımlar? Onlar da kendi statlarında böyle bir atmosfer yaratabilir mi? Sanmıyorum açıkçası. Çünkü bu iş sadece kalabalık olmakla ilgili değil, tutkuyla, inançla, yürekle ilgili. Galatasaray taraftarında bunların hepsi var - hem de fazlasıyla.
Gelecek sezon hangi takım Nef Stadyumu'na gelirse gelsin, bir düşünsün: Acaba kulak tıkacı gerçekten işe yarar mı? Yoksa bu coşkunun önüne hiçbir şey geçemez mi? Bana sorarsanız, ikincisi...