Nefes kesen bir Pazar akşamında, Galatasaray taraftarı yine tribünlerde coşkuyla inledi. Kayserispor karşısında oynanan ve tam anlamıyla bir gösteriye dönüşen maç, sarı-kırmızılı ekibin ligdeki hükmünün sürdüğünü bir kez daha kanıtladı.
Maçın henüz 7. dakikasında... Sanki bir bıçak gibi saplanan gol! Mauro Icardi'nin fileleri havalandıran müthiş vuruşu, adeta "Bu gece bizim gecemiz" mesajı veriyordu. Kayserispor savunması ise ne yapacağını şaşırmış, bakakalmıştı.
Osimhen Rüzgarı ve Barış'ın Fark Yaratan Performansı
İkinci yarıya fırtına gibi giren Galatasaray, 50. dakikada Victor Osimhen'in golüyle farkı ikiye çıkardı. Bu genç yıldızın attığı gol, teknik direktör Okan Buruk'un yüzünde hafif bir gülümseme yarattı - ki kendisinin pek gülümsediği görülmez, bilirsiniz.
Barış Alper Yılmaz ise... Ah, o bambaşka bir hikaye! 67. dakikada attığı golle maçın kaderini belirleyen isim oldu. Sanki sahada dans ediyordu - rakibin savunmacıları ise onun bu dansına ayak uyduramadılar.
Kayserispor'un Avantajlı Pozisyonları ve Goller
Kayserispor tabii ki eli kolu bağlı oturmadı. 72. dakikada Yusuf Akçiçek'in golü ve 90+4'te Anthony Uzodimma'nın penaltı golüyle skoru 3-2'ye getirmeyi başardılar. Ama işte o kadar! Galatasaray'ın demir gibi iradesi karşısında daha fazlasını yapamadılar.
Bu maçtan sonra şunu söyleyebiliriz ki: Galatasaray bu sezon ligde adeta bir kaya gibi sağlam. Rakip takımlar ne yapsa, nasıl bir strateji izlese boşuna. Sarı-kırmızılı ekip, kendi rotasında ilerlemeye kararlı görünüyor.
Peki ya sonra? Bu formayı giyen her oyuncu, sanki ayrı bir güç buluyor kendinde. Saha içindeki koordinasyon, mücadele azmi ve bitmek bilmeyen skor açlığı... Galatasaray'ı bu sezon farklı kılan şey tam olarak bu.
Okan Buruk'un dehası mı, oyuncuların inanılmaz uyumu mu yoksa taraftarın coşkusu mu dersiniz? Belki de hepsi! Ama şu kesin: Süper Lig'de Galatasaray fırtınası dinmek bilmiyor.