Avrupa futbolunun soğuk Norveç gecesinde, Türk futbolunun gururu Galatasaray, adeta bir kartal gibi süzülerek tarihi bir zafere imza attı. Bodø/Glimt karşısında aldığı 3-1'lik olağanüstü galibiyet, sadece sarı-kırmızılı takımın değil, tüm Türk futbolunun yüzünü güldürdü.
Ve işte o geceden geriye kalan en değerli hazine: UEFA ülke puanları sıralamasında Türkiye'nin adeta roket gibi yükselişi. Bu zaferle birlikte ülke puanımız önemli ölçüde artarken, Avrupa'nın futbol devleriyle aramızdaki mesafe de hissedilir şekilde daraldı.
Rakamlarla Türkiye'nin Avrupa Yolculuğu
Ülke puanı hesaplamaları - ki biliyorsunuz oldukça karmaşık bir sistem - Türkiye lehine sonuçlanırken, şu anki konumumuz gerçekten dikkat çekici. Galatasaray'ın bu tek maçlık performansı bile, uzun vadeli stratejimiz için altın değerinde bir yatırım oldu.
Peki neden bu kadar önemli bu ülke puanları? Aslında cevap basit: Daha fazla takımla Avrupa kupalarında boy gösterme şansı ve - belki de en önemlisi - eleme turlarından muafiyet imkanı. Yani her galibiyet, her puan, Türk futbolunun geleceği için hayati önem taşıyor.
Sıralamadaki Yerimiz Ne Durumda?
Son güncellenen verilere göre Türkiye, Avrupa'nın en güçlü liglerinin arasında adından söz ettiriyor. Öyle ki, birçok köklü Avrupa ülkesini geride bırakmayı başardık. Galatasaray'ın bu fırtına gibi esen performansı, sıralamadaki yerimizi iyice sağlamlaştırdı.
Şunu itiraf etmeliyim: Futbolun bu 'borsa' kısmı hiç mi hiç sıradan değil. Takımlarımızın Avrupa'da aldığı her puan, tıpkı birikim hesabındaki faiz gibi katlanarak büyüyor. Ve Galatasaray'ın Bodø'de kazandığı o kritik puanlar, Türk futbolunun Avrupa'daki itibarını bir üst seviyeye taşıdı.
Gelelim diğer takımlarımıza... Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'un da Avrupa serüvenleri ülke puanımıza katkı sağlarken, Galatasaray'ın bu performansı adeta hepsine ilham verdi. Sanki birbirlerine "bakın, yapabiliyoruz" der gibiydiler.
Peki Ya Rakip Ülkeler?
Avrupa futbolunun devleri arasında yükselişimiz sürerken, önümüzdeki sezonlar için hedeflerimiz de büyüyor. Unutmayalım ki her puan, her galibiyet Türkiye'nin futbol haritasındaki yerini güçlendiriyor.
Sonuç olarak, o soğuk Ekim gecesinde Galatasaray'ın kazandığı zafer sadece üç puan değildi. Türk futbolunun Avrupa'daki saygınlığını artıran, kapıları biraz daha aralayan tarihi bir adımdı. Ve inanıyorum ki bu, başlangıç bile değil!
