Tam da herkesin 'artık bu iş yargıya taşınır' dediği anda, beklenen oldu. Bülent Zorbay Küçük - evet, o çok konuşulan isim - savcılık koridorlarında göründü. Hem de kimsenin beklemediği bir anda!
Olay şu: Geçtiğimiz haftalarda Süper Lig'de yaşanan ve herkesin diline dolanan o tartışmalı maçlardan sonra, sosyal medya adeta bir linç kampanyasına dönüşmüştü. Hakem Zorbay Küçük hakkında atılan iftiralar, yapılan suçlamalar... İnsan gerçekten 'bu kadarı da fazla' diyor.
Savcılık Kapısında Nefesler Tutuldu
İşte tam bu noktada, Zorbay Küçük'ten herkesi şaşırtan bir hamle. Doğruca savcılığa gidip resmi başvuruda bulundu. Aman tanrım, bu ne cesaret! Spor kamuoyunun bir numaralı gündem maddesi haline gelen bu olayda, artık yargı süreci resmen başlamış oldu.
Peki neden? Neden böyle bir adım attı Zorbay Küçük? Aslında cevap basit: İtibarını kurtarmak için. Hem de ne için! Kendisiyle ilgili sosyal medyada dolaşan - ve hiç de hoş olmayan - iddialara, suçlamalara karşı hukuki yollara başvurdu. 'Yeter artık' dedi adeta.
Hakemin Arka Planında Neler Yaşandı?
Şimdi gelin biraz geriye gidelim. Hatırlarsınız, o meşhur maçlardan sonra sosyal medyada bir linç fırtınası kopmuştu. Herkes bir şeyler söylüyor, herkes yorum yapıyordu. Ama işin içine yalan yanlış bilgiler, asılsız iddialar da karışınca, bardağı taşıran son damla gelmiş oldu.
Zorbay Küçük'ün avukatları - ki onlar da bu işin ciddiyetinin farkında - gereken tüm hukuki başvuruları yaptılar. 'Artık yeter' dediler. Çünkü bu iş sadece bir maçın skorundan ibaret değil; bir insanın onuru, mesleki itibarı söz konusu.
Peki Ya Sonrası?
Savcılık şimdi ne yapacak? Tüm bu iddiaları, suçlamaları tek tek inceleyecek. Sosyal medya paylaşımları, haberler, her şey... Ve eğer suç unsuru görürlerse, gereken işlemi yapacaklar.
Bu arada Zorbay Küçük mesleğine devam ediyor. Ama artık yargı süreci başladığı için, bir nebze olsun rahatlamış görünüyor. En azından 'hukuk işliyor' diye düşünüyor olmalı.
Bu olay aslında hepimize bir ders veriyor: Sosyal medyada her okuduğumuza inanmamalı, her söyleneni gerçek sanmamalıyız. Hele ki bir insanın itibarı söz konusu olduğunda, daha dikkatli olmalıyız.
Son söz? Zorbay Küçük hakkında söylenenlerin ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış - bunu zaman gösterecek. Ama şu kesin: Türk futbolu bir kez daha zor bir sınavdan geçiyor. Ve bu sefer sınavın adı 'adalet'.