Tam da futbolun o eski tadını aradığımız şu günlerde, Umit Milli Takımımız gerçekten içimizi ısıttı. Litvanya karşısında aldığımız o 2-0'lık galibiyet, sadece bir skordan çok daha fazlasıydı - adeta geleceğe yapılan umut dolu bir yatırım gibiydi.
Maçın başlangıcı biraz tedirgin ediciydi aslında. İlk 45 dakika boyunca oyuna tam anlamıyla hakim olamadık sanki. Top rakibe geçtiğinde içimde bir sıkıntı hissettim, itiraf edeyim. Ama oyuncularımızın gözlerindeki o ışığı görmeliydiniz - pes etmek gibi bir niyetleri yoktu, belliydi.
İkinci Yarıda Patlama!
Sahne ikinci yarıya aitti. Dakikalar 46'yı gösterdiğinde, takımımız adeta kanatlandı. Sanki soyunma odasında sihirli bir değnek değmişti herkese. Oyun tempomuz arttı, presimiz sıklaştı ve Litvanya savunması üzerinde ciddi bir baskı kurduk.
Ve işte o an geldi! 60. dakikada müthiş bir organizasyon... Sol kanattan gelen ortada, top ağlarla buluştu. Gol anında tribünlerdeki coşkuyu tahmin edebiliyorsunuzdur - o anları yaşayanlar bilir, tarifsiz bir duygu.
Farkı Büyüttük
Aslında ilk golün heyecanıyla biraz dağılabilirdik - olur böyle şeyler genç takımlarda. Ama hayır! Tam aksine, oyun disiplinimizi koruduk ve 75. dakikada ikinci golü de bulduk. İşte o an maçın kaderi belli oldu.
Litvanya'nın son dakikalardaki baskısı var tabii - onlar da boş durmadı. Ama defansımız adeta bir kale gibiydi, her topa müdahale ediyor, her atakı bertaraf ediyorlardı. Özellikle kaleci performansı takdire şayan diyebilirim.
Bu galibiyet sadece üç puan değil, aynı zamanda genç oyuncularımızın özgüveni için de çok kıymetli. Avrupa Şampiyonası yolunda atılmış sağlam bir adım. Gelecek için umut verici bir tablo - kim bilir, belki de bu gençlerden birkaçı ileride A Milli Takım'ın yıldızları olacak.
Son sözüm şu: Bu takımı takip etmeye değer gerçekten. Gözlerimiz üzerlerinde, umutlarımız onlarla...