1908 Londra Olimpiyatları'nda İnanılmaz Marathon Dramı: Zafer 3 Km Kala Elinden Nasıl Kaydı?
1908 Olimpiyatları: Zafer 3 Km Kala Şampanyayla Uçtu

Olimpiyat tarihinin belki de en acımasız anlarından biriydi. 1908 Londra'sı, sıcak bir yaz gününde erkekler maratonuna tanıklık ediyordu. Güney Afrikalı atlet Charles Hefferon, yaklaşık 42 kilometrelik cehennemi bir parkuru neredeyse tamamlamak üzereydi. İnanılmaz bir performans sergiliyordu; ikinci sıradaki rakibine tam 4 dakika fark atmıştı. Zafer, onun için sadece 3 kilometre uzaktaydı.

Ve sonra her şey altüst oldu.

Hefferon, o son can alıcı kilometrelerde, dayanılmaz bir susuzluk hissetmeye başladı. Vücudu tuz ve sıvı kaybının etkisiyle isyan ediyordu. İşte o kritik anda, yolda bir seyircinin uzattığı bir bardak şeyi fark etti. Berrak, serin, davetkâr bir şey. Su zannetti. İçgüdüsel bir hareketle uzandı ve birkaç büyük yudumda içiverdi.

Ne yazık ki o bardakta su değil, mide bulantısı ve baş dönmesine neden olan, performansı çöküten şampanya vardı! Evet, yanlış duymadınız; zaferi garantilemek üzere olan bir atlete şampanya ikram edilmişti.

Hefferon'un vücudu anında tepki gösterdi. Midesi bulanmaya, bacaklarındaki kramplar dayanılmaz bir hal almaya başladı. O güçlü, dimdik duruşu bir anda çöktü. Adımları yavaşladı, sendeledi ve en korkuncu, acı içinde yavaşlamak zorunda kaldı. İnanması güç bir talihsizlikti.

Bu fırsatı değerlendiren ise İtalyan atlet Dorando Pietri oldu. Hefferon'un debelendiğini gören Pietri, son bir hamleyle onu geçmeyi başardı. Stadı dolduran on binlerce hayran şaşkınlık içinde bu dramı izliyordu. Hefferon, bitiş çizgisine zorlukla ulaşabildi ve maalesef ikinci sıraya düşmüştü.

Olimpiyat kuralları acımasızdır. Pietri, stadyuma girdikten sonra bitiş çizgisine birkaç kez düşmüş ve yardım alarak çizgiyi geçmişti. Bu yardım nedeniyle diskalifiye edildi. Yani Hefferon'un kaybettiği altın madalya, sonunda bir başka atlete, Amerikalı Johnny Hayes'e gitti.

Bu hikaye, spor tarihindeki belki de en tuhaf ve en talihsiz olaylardan biridir. Sadece fiziksel dayanıklılığın değil, aynı zamanda şansın ve beklenmedik anların sporun kaderini nasıl değiştirebileceğinin bir kanıtıdır. Hefferon, ömür boyu belki de o şampanya bardağını düşünmüştür. Zafer, sadece 3 km ve bir bardak uzaktaydı.