Tam da insanlığın nefesinin kesildiği o anlarda, suyun derinliklerinden yükselen bir çığlık gibiydi Şahika Ercümen'in rekoru. Serbest dalışın usta ismi, Antalya'nın turkuaz sularında gerçekleştirdiği olağanüstü performansla, adeta Gazze'de yaşanan insanlık dramına dünyanın dikkatini çekmek istedi.
90 metreye ulaşan o inanılmaz dalışı anlatırken sesi titriyordu. "Su altında nefesim tükenirken, Gazze'de nefes alamayan kardeşlerimizi düşündüm" diyordu, gözleri dolarak. İnsan, bu kadar yürekten bir ifadeyi duyunca ister istemez etkileniyor doğrusu.
Suyun Derinliklerinden Yükselen Ses
Rekor denemesi öncesi yaşadığı o son hazırlık anları... Her şeyiyle mükemmel görünüyordu ama içinde fırtınalar kopuyordu. "Dalış öncesi zihnimde sadece Gazze vardı" itirafında bulunuyor Şahika Hanım. Suyun altında geçen o uzun dakikalar boyunca, Filistin'de yaşanan trajediyi düşünmüş sürekli.
Aslında bakarsanız, bu sadece bir spor başarısı değildi. Sporun evrensel dilini kullanarak dünyaya haykırıştı. "Sporun birleştirici gücüne inanıyorum" diye ekliyor, sesinde kararlılıkla. Belki de tam da bu yüzden, rekoru sadece kendi adına değil, tüm insanlık adına kırmak istemişti.
Zorlu Şartlar ve Tarihi An
O gün Antalya'nın suları her zamankinden farklıydı sanki. Dalış ekibinin her bir üyesi, tarihe tanıklık edeceklerini biliyorlardı. Şahika'nın suya dalış anı... O anki yüz ifadesini tarif etmek gerçekten zor - hem yoğun bir konsantrasyon hem de derin bir hüzün vardı gözlerinde.
90 metreye ulaştığı o kritik anları düşününce insanın tüyleri diken diken oluyor. Suyun basıncı, vücudun dayanma sınırları, oksijensiz geçen saniyeler... Tüm bunların üstesinden gelirken aklında sadece tek bir şey vardı: Gazze'de nefes alamayan insanlar.
"Artık Nefes Alsınlar İstedim"
Yüzeye çıktığında her şey bitmişti ama asıl mücadelesi yeni başlıyordu. "Su altında nefesimi tutarken, onların artık özgürce nefes alabilmesi için haykırmak istedim" diye anlatıyor o anki duygularını. Sporcu olmanın ötesinde, bir insanlık göreviydi onun için bu rekor.
Rekorun tescillenme sürecinde yaşadığı o heyecanlı bekleyiş... Guinness Dünya Rekorları ekibinin onayı gelene kadar geçen o uzun saatler. Sonunda onay geldiğinde hissettiklerini anlatırken, "Bu rekor, Gazze'deki masum insanlara adanmıştır" diye vurguluyor gururla.
Şahika Ercümen'in bu hareketi, sporun sadece rakamlardan ibaret olmadığını bir kez daha gösterdi bize. Bazen bir dünya rekoru, en derin insani değerlerin ta kendisi olabiliyor. Ve bazen, suyun en karanlık derinliklerinden yükselen bir ses, dünyanın dört bir yanında yankı bulabiliyor.