
Avrupa futbol sahalarında Türk bayrağını dalgalandıran genç yeteneklerimiz, adeta bir fırtına gibi esmeye devam ediyor. Öyle ki, bu hafta sonu yaşananlar, Türk futbolunun geleceğinin ne denli parlak olduğunu tüm dünyaya bir kez daha hatırlattı.
Real Madrid'in genç yıldız adayı Arda Güler, La Liga'da Deportivo Alaves karşısında muhteşem bir gol kaydetti. 18 yaşındaki bu çocuk -evet, hala bir çocuk sayılır- sağ çaprazdan topu alır almaz hiç düşünmeden şutu patlattı ve fileleri havalandırdı. Gol sonrası attığı kahramanlık işareti ise sanki "Buraya aitim!" der gibiydi.
İtalya Serie A'da ise Kenan Yıldız, Juventus formasıyla Frosinone karşısında tam 90 dakika sahada kaldı. Teknik direktör Massimiliano Allegri'nin güvenini boşa çıkarmayan genç oyuncu, ofansif katkılarıyla takımının önemli bir halkası olduğunu bir kez daha kanıtladı. Juventus taraftarları artık onun ismini coşkuyla haykırıyor.
Almanya 2. Bundesliga'da ise 18 yaşındaki Can Uzun, Nürnberg formasıyla Hansa Rostock'a adeta tek başına meydan okudu. İki gol birden atan genç yetenek, hem teknik hem de mental olarak ne kadar olgun olduğunu gösterdi. Bu performansıyla Almanya'da da dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Türk Futbolunun Altın Nesli Geliyor
Bu üç genç yıldız adayının aynı hafta sonu bu denli etkileyici performanslar sergilemesi tesadüf değil. Türk futbolunun altın nesli artık Avrupa'nın önemli liglerinde kendini gösteriyor. Eskiden "yurt dışına açılamıyoruz" diye yakınırdık ama şimdi durum tam tersine döndü.
Real Madrid, Juventus ve Nürnberg gibi köklü kulüplerde forma giymek zaten başlı başına büyük bir başarı. Hele bir de bu takımlarda düzenli olarak oynayıp gol atmayı başarıyorsanız, işte o zaman gelecek gerçekten parlak demektir.
Milli Takımın Geleceği Parlak
Şimdi düşünüyorum da, gelecek yıllarda milli takımımızın hücum hattında Arda Güler, Kenan Yıldız ve Can Uzun'u birlikte görmek hayal değil. Üçü de farklı özelliklere sahip, üçü de rakip defansları kabus gibi rüyalara sokabilecek potansiyele sahip.
Arda'nın yaratıcılığı, Kenan'ın fizik gücü ve Can'ın golcülüğü bir araya geldiğinde ortaya çıkacak olan sinerjiyi düşünmek bile insanı heyecanlandırıyor. Belki de önümüzdeki on yılın en etkili Türk forvet üçlüsünü izliyoruz şu anda.
Avrupa'nın dört bir yanında Türk futbolunun temsilcisi olan bu gençler, sadece kendilerini değil, ülkemizin futbol reputasyonunu da yükseltiyorlar. Artık yabancı scoutlar Türkiye'ye daha farklı gözlerle bakıyor - burası sadece oyuncu değil, yıldız yetiştiren bir ülke haline geliyor.
Son sözüm şu: Bu çocukları izlemeye devam edin, çünkü önümüzdeki yıllarda isimlerini çok daha sık duyacağız. Türk futbolunun geleceği, hiç olmadığı kadar parlak görünüyor!