Romanya'nın buz gibi havası, Türkiye'nin gurur ateşiyle ısındı desem yeri var. Dünya Üniversiteler Kros Şampiyonası'nda mücadele eden Beyza Nur Akkuş, adeta bir kartal gibi süzüldü parkurun üzerinde ve bronz madalyayı boynuna takmayı başardı.
Kim derdi ki Anadolu'nun bağrından çıkan bu genç yetenek, dünya çapında böyle bir iz bırakacak? 6 kilometrelik o zorlu parkurda verdiği mücadele, gerçekten takdir edilesi. İnsan izlerken nefesini tutuyor - o kadar tempoydu yani.
Rakamlarla Beyza'nın Destansı Koşusu
Yarışmanın teknik detaylarına bakacak olursak: 22:26 süreyle tamamladığı parkur, onun ne kadar özverili çalıştığının kanıtı gibiydi. Üstelik şampiyonada bireysel kategoride üçüncü olmak, takım halinde ise dördüncülük elde etmek... Bu nasıl bir başarıdır siz söyleyin!
Madalya töreninde gönderdiği fotoğrafı görünce insanın içi ısınıyor doğrusu. O gülümseme, o haklı gurur - emeğin, alın terinin somut ifadesi adeta.
Arkasında Yatan Öykü: Disiplin ve Kararlılık
Aslında bu tür başarılar ansızın gelmiyor. Belli ki aylardır, belki yıllardır süren bir çalışmanın, sabahın körlerinde kalkıp antrenman yapmanın, sosyal hayattan fedakarlık etmenin karşılığı bu madalya.
Sporun insana kattığı disiplini düşünüyorum da... Beyza Nur Akkuş da işte o disiplini kemiklerine kadar işlemiş gençlerimizden. Ülkemizi temsil etmek, bayrağımızı dalgalandırmak - bunun tarifi yok gerçekten.
Şimdi sırada ne mi var? Bu başarı, umarız onun için sadece bir başlangıç olur. Önünde daha nice şampiyonalar, nice madalyalar bekliyordur mutlaka.
Son bir not: Böyle gençlere ihtiyacımız var bizim. Azimli, çalışkan ve vatansever... Beyza Nur Akkuş, seninle gurur duyuyoruz!
