
Bir döneme damga vuran, Türkiye'nin ilk kadın yarış spikeri Esen Gök, son yolculuğuna uğurlandı. Hayatını kaybeden Gök, sevenleri ve meslektaşları tarafından gözyaşlarıyla son kez anıldı.
At yarışları dünyasının efsane ismi, adeta bir 'ilk'ler kadınıydı. 90'lı yıllarda spikerlik koltuğuna oturduğunda, 'Kadınlar da bu işi yapabilir mi?' diyenlere en güzel cevabı vermişti. Hem de nasıl!
Bir Devrin Sonu
Veliefendi'de yankılanan o gür ses artık sustu. Ama bıraktığı izler, özellikle kadın spikerler için açtığı yol asla silinmeyecek. 'Atlar koşarken heyecanı nasıl aktarırım?' diye düşünenlere ilham oldu hep.
Son yolculuğunda yanındaydı sevenleri. Kimi 'O bizim gururumuzdu' diye fısıldadı, kimi 'Artık cennetin yarışlarını sunacak' diye gülümsedi hüzünle. Çiçeklerle donatılmış tabutu, mesleğine olan sevgisini yansıtırcasına rengarenkti.
Zorlu Bir Mücadelenin Kahramanı
Erkek egemen bir alanda kadın olarak var olmak hiç kolay değildi. Ama o, 'Ben yapacağım' dedi ve yaptı. Mikrofonu eline aldığı ilk günden itibaren, 'Bu iş sadece erkek işi değil' mesajını verdi adeta.
Hastalıkla mücadelesi de en az kariyeri kadar etkileyiciydi. Tedavi sürecinde bile 'Yarın yine spikerlik yapacağım' diyen bir ruha sahipti. Ne yazık ki bu mücadeleyi kaybetti, ama asla yenilmedi.
Esen Gök'ün ardından, Türk spor medyası bir efsanesini daha kaybetmiş oldu. Ama o, açtığı yolda ilerleyen genç kadın spikerlerle her zaman yaşayacak.