Tam da şu sıralar herkesin aklına takılan bir soru var aslında: Neden spor camiamızda o güçlü birlik ruhunu bir türlü yakalayamıyoruz? Ünlü oyuncu Hakan Daltaban, bu can alıcı soruya parmak bastı adeta.
Daltaban'ın söyledikleri insanı düşündürüyor doğrusu. Spor dünyamızda herkesin kendi köşesine çekildiğinden, ortak bir dil kuramadığımızdan bahsediyor. Oysa spor denince akla ilk gelen şeydir dayanışma değil mi?
Her Şey Parça Parça
Düşünsenize, futbolcular kendi dünyasında, basketbolcular kendi köşesinde, voleybolcular ise bambaşka bir evrende... Hepsi ayrı ayrı güzel belki ama bir araya gelince o büyük resmi göremiyoruz işte.
Hakan Daltaban'ın altını çizdiği nokta tam da bu aslında. "En büyük eksiğimiz birlik ve beraberlik" diyor ve ekliyor: "Herkes kendi takımının, kendi branşının peşinde koşuyor ama camia olarak bir olamıyoruz."
Peki Çözüm Ne?
Belki de işe küçük adımlarla başlamak gerekiyor. Mesela farklı branşlardan sporcuların bir araya geldiği etkinlikler düzenlemek? Ya da ortak projeler geliştirmek? Daltaban'ın söyledikleri aslında bu kadar basit ama bir o kadar da derin.
Şu anki duruma bakınca -biraz karamsar olacak belki- ama gerçekten de dağınık bir manzara var ortada. Sporcular, yöneticiler, taraftarlar... Herkes farklı telden çalıyor sanki.
Aslında herkes aynı şeyi istemiyor mu? Türk sporunun daha iyi yerlere gelmesini, başarıdan başarıya koşmasını...Daltaban'ın bu çıkışı belki de bir uyanış çağrısıdır kim bilir. Spor camiamızın kendi içindeki duvarları yıkması, daha güçlü bir dayanışma ruhuyla hareket etmesi gerektiğini hatırlatıyor bize.
Sonuçta, tek yumruk olabilsek kim tutar bizi? Futboluyla, basketboluyla, voleyboluyla... Tüm branşlarımızla birlikte hareket edebilsek, inanın dünya standartlarında neler başarabileceğimizi hayal bile edemeyiz.
