Dürüst olmak gerekirse, sahada nerede oynayacağım konusunda kesinlikle bir tercihim yok. Teknik direktörüm beni nereye koyarsa, orada elimden gelenin en iyisini yapmaya hazırım. Bu işin doğası böyle - takım için en iyisi neyse onu yapmak zorundasınız.
Ve şunu söylemeliyim ki, antrenörümüzle aramızda gerçekten özel bir bağ var. Ona duyduğum güven tam. Belki de bu, beni keşfeden ve futbola kazandıran kişi olduğu için. Bana inandı, gelişimime katkıda bulundu - bu tür şeyler unutulmaz.
Futbol Macerası Nasıl Başladı?
Aslında her şey küçükken mahalle arasında top peşinde koşmakla başladı. Kim bilebilirdi ki o günlerin beni bu noktaya getireceğini? Futbol benim için sadece bir meslek değil, bir tutku. Sahaya her çıktığımda çocukluk hayalimi yaşıyorum adeta.
Takım arkadaşlarımla uyum içinde çalışmak, beraber başarıya ulaşmak - işte futbolun en güzel yanı bu. Bireysel performans önemli tabii ki ama sonuçta bu bir takım oyunu. Hepimiz aynı gemideyiz.
Gelecek Hayalleri ve Hedefler
Kariyerimde ilerlemek ve kendimi sürekli geliştirmek istiyorum. Her maç, her antrenman yeni bir öğrenme fırsatı. Teknik direktörümün bana öğrettiklerini sahada uygulamak için can atıyorum.
Belki şu an için henüz yolun başındayım ama inanıyorum ki çok çalışmak ve disiplinli olmak başarıyı getirecek. Zaten bu sporda istikrar her şeyden önemli değil mi?
Son olarak şunu söyleyebilirim: Futbol benim hayatım ve bu yolda bana rehberlik eden hocama minnettarım. Onun vizyonuna güveniyorum ve takım için en iyisini yapacağımı biliyorum.
