İnanılmaz bir gün! Türk sporunun gururu Sinem Francisca Tous, adeta rüzgar gibi geçti parkurun üzerinden. İspanya'nın Gijon kentinde düzenlenen o kritik yarışta, hem de Avrupalı rakiplerini geride bırakarak...
Yarış öncesi kimsenin tahmin edemeyeceği türden bir performans sergiledi diyebilirim. Yüzme, bisiklet ve koşu disiplinlerinde gösterdiği olağanüstü dayanıklılık, izleyenleri hayran bıraktı. Sanki her bir disiplin için ayrı bir enerjisi varmış gibiydi.
Mücadelenin Detayları
Yarışın ilk etabı olan yüzmede kendini gösterdi Francisca. Soğuk sulara rağmen -ki İspanya'nın o bölgesi pek de sıcak sayılmaz- adeta bir balık gibiydi. Suyun içinde kaybolmuştu desem yeridir.
Bisiklet etabına gelince... İşte orada işler değişti. Rakiplerinin nefesini ensesinde hissettiği anlar oldu elbette. Ama pes etmek? Hayır, bu kelime onun sözlüğünde yok. Pedalları çevirdi, tıpkı hayallerini gerçekleştirirken yaptığı gibi.
Son Perde: Koşu
Koşu etabına geldiğimizde ise artık her şey belli olmuştu neredeyse. Yorgunluk? Evet, yüzünden okunuyordu. Ama o gözlerdeki kararlılık, o ışık... İşte o her şeye değerdi.
Son 500 metre... 300 metre... 100 metre... Ve işte o an! Milli sporcumuz Sinem Francisca Tous, altın madalyayı kazanmak için son düzlükte adeta kanatlandı.
Madalya töreninde gözlerindeki o mutluluk, o gurur... İnsan "İşte bu yüzden spor bu kadar güzel" diyor. Türk bayrağının göndere çekilirken İstiklal Marşı'mızın okunması ise -düşünsenize- yurtdışında böyle anlar yaşamak paha biçilemez.
Bu başarı sadece bir madalyadan ibaret değil aslında. Türk kadınının neler başarabileceğinin, azmin ve kararlılığın somut bir kanıtı. Genç sporculara ilham olacak türden bir hikaye yani.
Sinem Francisca Tous'un bu muhteşem başarısı, triatlon sporunda Türkiye'nin adını bir kez daha duyurdu. Daha nice başarılara diyorum ben şahsen. Yolu açık olsun!