Gökyüzü masmavi, güneş sanki özel olarak bu gün için doğmuştu. 30 Ağustos sabahı, Türkiye'nin dört bir yanında bir başka heyecan vardı. Herkes o büyük zaferin yıldönümünü kutlamak için sokaklara dökülmüştü ama bu yıl bir şey farklıydı.
Kim derdi ki bir bayram töreni sosyal medyayı bu kadar sallayacak? İşte o an: Tören alanında dimdik duran kadınlar... Asker üniformaları içinde, gözlerinde bir aslanın gururu, yüreklerinde vatan sevgisiyle.
Gururun Sessiz Çığlığı
O kadınlar öylece duruyorlardı. Ne desek az kalır aslında. İçlerinden biri -adını bile bilmiyoruz- tam tamına iki saat boyunca kıpırdamadan ayakta bekledi. İnsan ister istemez düşünüyor: Nasıl bir irade bu? Nasıl bir disiplin?
Belki de hiç fark etmediniz ama o törende kadınların varlığı her şeyi değiştirdi. Sosyal medyada bir fırtına koptu desek yeri. Fotoğraflar, videolar bir anda viral oldu. Herkes o görüntüleri konuşuyor, o kadınları övüyordu.
İnternetin Diline Düşen Kahramanlar
Twitter'da bir kullanıcının dediği gibi: "Bu görüntüler karşısında gözyaşlarımı tutamadım." Başka biri ekliyordu: "Kadınlarımızın gücü, vatan sevgisi işte böyle bir şey!"
Aslında her şey çok basit: Vatan için, bayrak için, o kutsal topraklar için duruyorlardı orada. Hiç kıpırdamadan, hiç yorulmadan. Belki de hiç kimse onların isimlerini öğrenmeyecek ama o anı gören herkesin kalbine kazındılar.
Peki ya sonrası? Tören bittiğinde ne oldu dersiniz? O anın büyüsü bozuldu ama hatıralar kaldı. Herkes evine döndü ama o kadınların o görüntüsü hafızalardan silinmedi.
Bir Bayramın Anlam Bulduğu An
Aslında her 30 Ağustos'ta aynı şeyleri yaşıyoruz değil mi? Törenler, kutlamalar, coşku... Ama bu yıl farklıydı. İnsanlar sadece bayramı kutlamadı, aynı zamanda o kadınların azmini, disiplinini ve vatan sevgisini kutladı.
Kim bilir belki de gelecek yıl daha fazla kadın göreceğiz o törenlerde. Belki de bu bir başlangıçtı. Bir şey kesin: Türk kadını, vatan sevgisi söz konusu olduğunda neler yapabileceğini bir kez daha gösterdi.
O tören alanında duran kadınlar sadece asker değildi. Onlar bir milletin gururu, bir bayrağın bekçisi, bir vatanın evlatlarıydı. Ve o iki saatlik bekleyiş aslında yıllarca sürecek bir hatıranın temelini attı.
