
Bordo-mavili camianın yüreği bugün bir başka atıyor. Tam da bu sıcak yaz gününde, kulübün ruhunu ilmek ilmek dokuyan o büyük günün yıldönümünde, Ertuğrul Doğan sahne aldı. Trabzon’un simgesi haline gelmiş bu büyük ailenin başkanı, kelimelerle adeta bir tablo çizdi.
"Biz sadece bir futbol kulübü değiliz" diye başladı konuşmasına Doğan. "Bu renklerin altında yatan, bir şehrin kimliği, onurunu taşıyoruz." Sanki her cümlesinde yılların yorgunluğuyla biriken ama asla tükenmeyen bir sevgi vardı.
Geçmişten Günümüze Bir Yolculuk
1967’nin o unutulmaz 2 Ağustos’undan bugüne uzanan çizgiyi anlatırken, sesindeki titremeyi hissetmemek mümkün değildi. "Dedelerimizden miras bu tutkuyu, torunlarımıza kadar taşıyacağız" derken, gözlerindeki kararlılık her şeyi anlatıyordu aslında.
Peki ya taraftar? Onlar olmasa, bu destan yarıda kalırdı belki de. Doğan’ın deyişiyle: "Sizin her alkışınız, bizim için yeni bir güç kaynağı. Tribünlerde yaktığınız ateş, sahalarda bize yol gösteriyor."
Geleceğe Dair Büyük Hedefler
Konu gelecek planlarına gelince, başkanın tonu birden değişiverdi. Artık daha sert, daha kararlı bir sesle konuşuyordu:
- Genç yeteneklere yatırımda kararlıyız
- Altyapımız Türk futboluna örnek olacak
- Uluslararası arenada daha güçlü temsil
Son bir not daha ekledi sözlerine: "Bu yılki hedefimiz açık - hem ligde hem de Avrupa’da bordo-mavili bayrağı dalgalandıracağız!" İnanın, bunları söylerken, arkasındaki 56 yıllık tarihin ağırlığını omuzlarında hissediyordunuz.
Mesajın sonlarına doğru, o meşhur Doğan samimiyeti yine ortaya çıktı: "Bazen zor günler olabilir ama unutmayın - biz Trabzonspor’uz. Bizim DNA’mızda pes etmek yok!" İşte tam da bu cümleler, taraftarların yüreğine su serpmiş olmalı.