Haber geldiğinde herkesi derin bir şok dalgası sardı. Fenerbahçe camiası, sevilen isimlerinden birini ansızın kaybetmenin tarifsiz hüznünü yaşıyor. Şöner Erdoğmuş... İsmi bile şimdi daha farklı geliyor kulaklara.
Kulübün resmi açıklaması aslında her şeyi anlatıyordu ama kelimeler yetmiyordu. Voleybol şubesinin direktörü, yıllardır sarı-lacivertli forma için ter döken bir isimdi o. Sadece bir yönetici değil, adeta takımın ruhunun bir parçasıydı.
Bir Dönemin Sessiz Kahramanı
Kimdi Şöner Erdoğmuş? Aslında bu sorunun cevabı tribünlerde saklı. Maçlarda kenarda sessizce takip ederdi oyunu. Bazen düşünceli bakışları, bazen de memnuniyetle aydınlanan yüzü her şeyi anlatırdı. Öyle gösteriş meraklısı biri değildi hiç - işini severek yapan, mütevazı bir spor adamıydı.
Fenerbahçe'de geçirdiği yıllar boyunca sayısız başarıya imza attı. Takımın arka planında, sahne ışıklarının hemen dışında durarak katkıda bulundu her şeye. İşte bu tür insanlar en çok onlar yokken anlaşılıyor maalesef.
Sarı-Lacivertli Ailenin Yarası
Kulüpten yapılan açıklamada, "Fenerbahçe Spor Kulübü'müzün Voleybol Şube Direktörü Şöner Erdoğmuş'u kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz" denildi. Cümleler kısaydı ama anlamı ağırdı. Bazen az söz çok şey anlatır ya, aynen öyle işte.
Takım arkadaşları, çalıştırdığı oyuncular, ofis personeli... Hepsi aynı şoku yaşıyor şu an. Spor dünyasının acımasız temposunda böyle anlar insanı durup düşündürüyor. Başarılar, kupalar, transferler... Hepsi bir kenara itiliyor böyle zamanlarda.
Geride kalanlara gelince - ailesi, sevenleri, tüm Fenerbahçe camiası... Onlar için zor günler başlıyor. Böyle kayıpların telafisi yok aslında. Sadece zamanla alışmayı öğreniyor insan yokluğa.
Şöner Erdoğmuş'un ardından, Fenerbahçe camiası bir kez daha kaybettiği değerin büyüklüğünü anlıyor. Sporun sadece kazanmak veya kaybetmek olmadığını, aslolanın insan ilişkileri olduğunu hatırlatıyor bize. Mekanı cennet olsun.
