Dostlar, sahne yine onlarındı. Adeta bir senfoni gibi işleyen bir oyunla, A Milli Kadın Voleybol Takımımız, Macaristan'ı 3-0 gibi net bir skorla geçti ve Nations League Final Four biletini cebine indirdi. Maçtan çok daha fazlasıydı bu; bir manifesto, bir nişaneydi adeta.
Setler 25-23, 25-15 ve 25-22... Rakamlara bakınca bile hissediliyor dominantlık. İlk seti kıl payı almak, takımın nasıl bir konsantrasyonla sahada olduğunun kanıtıydı. İkinci setse tam bir fırtına! Sanki rakip fileyi aşamıyordu bile.
Santarelli'nin Dehası ve Filelerin Sultanları
Daniele Santarelli -hani şu taktik dehası- sahne arkasındaki asıl kahramanlardan. Onun yönettiği orkestra, sahadaki her bir oyuncuyu bir virtüöz gibi çalıştırdı. Kimi zaman savunmada çelikten bir duvar, kimi zaman hücumda bir kasırga...
Ve o isimler: Hande Baladın, Eda Erdem, Ebrar Karakurt... Her biri ayrı bir hikaye, ayrı bir destan yazdı saha içinde. Sadece smaçlar, bloklar değil; ruhtu, azimdi, milli formaya olan saygıydı sahaya yansıyan.
Macaristan ne yapabilirdi ki? Karşısında tarih yazan bir ekip vardı. Final Four'a uzanmak... Düşünsenize, en iyi dört takımdan biriyiz artık. Bu, sadece bir maçın değil, aylarca süren emeğin, terin ve inancın karşılığı.
Peki Ya Sonrası? Finalde Kimleri Bekliyor?
Şimdi sıra daha büyük bir rüyada: Şampiyonluk. Final Four yolculuğu, takımı bir sonraki seviyeye taşıyacak. İtalya, Polonya ve ev sahibi Tayland'la aynı kürsüde yarışacak olmak bile başlı başına bir gurur kaynağı.
Biz inanıyoruz: Bu kadro, bu ruhla finalde de fırtına gibi eser. Türkiye, voleybolun nabzının attığı yer olmaya aday. Sırada, kürsünün en tepesine çıkmak var!
Not: Maçın MVP'si kimdi derseniz... Takımın tümüydü aslında. Çünkü bu zafer, kolektif bir şaheserdi.
