Daniele Santarelli'nin yüzündeki o hafif gülümseme, her şeyi anlatıyor aslında. Fransa'yı devirmenin verdiği o tarifsiz rahatlama... Sadece bir galibiyet değil, aynı zamanda bir hedefe daha ulaşmanın haklı gururu.
"Son 16'ya kalmak bizim için ilk hedefti" diyor Santarelli, kelimeleri özenle seçerken. Sanki daha büyük planlar var zihninde, ama şimdilik bununla yetiniyor. Kim bilir, belki de takımını motive etmenin inceliklerini biliordur.
İstatistikler Değil, Ruh Önemli
Santarelli'nin antrenörlük felsefesi oldukça net: "Sayılar, istatistikler... Evet, önemliler ama asla takım ruhunun önüne geçemezler." Bu sözler, onun neden bu kadar kısa sürede takıma bu kadar iyi uyum sağladığını açıklıyor gibi.
Maç boyunca kenardaki o dingin duruşu... Bazen bir antrenörün çığlık atmasını bekleriz ama o farklı bir yol izliyor. Sakin, hesaplı, ama bir o kadar da kararlı.
Oyuncularla Kurulan Özel Bağ
"Takımımızla gurur duyuyorum" derken gözlerindeki o parıltı gerçekten samimi. Oyuncularla kurduğu iletişim, sıradan bir iş ilişkisinin çok ötesinde. Adeta bir aile gibi çalışıyorlar sahada.
Peki ya sonraki hedefler? Santarelli bu konuda ketum davranmayı tercih ediyor. "Önümüzde daha çok maç var" diyor, "şimdilik bir sonraki maça odaklanmalıyız". Tipical Italian pragmatism, diye düşünmeden edemiyor insan.
Takımın bugünkü performansı gerçekten etkileyiciydi. Fransızların hücum gücünü bilmeyen yoktur, ama defansif organizasyonumuz mükemmeldi. Santarelli'nin taktiği tam anlamıyla işe yaramıştı.
Yol Haritası Belli
Son 16 hedefine ulaşmak elbette önemli bir kilometre taşı, ama asıl maraton şimdi başlıyor. Santarelli ve ekibi için bu sadece bir başlangıç. Daha alınacak çok yol, oynanacak çok maç var.
Taraftarların desteği ise paha biçilemez. Tribünlerdeki coşku, sahaya yansıyor adeta. Santarelli de bunun farkında: "Taraftarlarımızın enerjisi, oyuncularımıza güç veriyor" diye ekliyor.
Önümüzdeki maçlarda neler göreceğiz? Kim bilir... Belki de Santarelli bizi daha nice sürprizlerle şaşırtacak. Bekleyip göreceğiz.
