İşte böyle maçlara derler ya 'adamlar çantada keklik gibi oynadı' diye. VakıfBank, bugün Beşiktaş'ı adeta silip süpürdü. Sahaya çıktılar ve nefes aldırmadılar, hiç ama hiç.
İlk seti düşünün - 25-17. Rakamlar her şeyi anlatıyor aslında. Beşiktaş'ın savunması delik deşik olmuştu, VakıfBank'ın hücum oyuncuları istedikleri yeri vuruyorlardı. Andrea'dan Paola'ya, tüm yıldızlar sahne almıştı adeta.
İkinci Set: Fark Açılıyor
İkinci sette işler iyice ciddileşti. 25-13! Evet, yanlış duymadınız. Beşiktaş'ın oyuncuları ne yapacaklarını şaşırmıştı. VakıfBank'ın blokları duvar gibiydi, her smaç geri dönüyordu. Sanki fileyi geçmek yasaklanmıştı karşı taraf için.
Oyun kurucuların ellerinden sihir akıyordu desem yeri var. Her pas tam isabet, her hücum mükemmel zamanlanmıştı. Beşiktaş'ın antrenörü zaman aldıkça aldı ama nafile - değişen bir şey yoktu.
Final Vuruşu
Üçüncü sette Beşiktaş biraz toparlanmaya çalıştı ama çok geçti artık. 25-19'luk skorla maç noktalandı. VakıfBank taraftarları tribünlerde bayram ederken, Beşiktaşlı oyuncuların yüzündeki hayal kırıklığı görülmeye değerdi.
Aslında maçın en can alıcı noktası şuydu: VakıfBank sadece smaçlarla değil, her yönden oynadı. Servisler, bloklar, savunma - her şey kusursuzdu. Rakip takım neye uğradığını şaşırdı desem abartmış olmam.
Bu galibiyetle VakıfBank, ligdeki amansız yarışta önemli bir puanı daha cebine koydu. Beşiktaş ise yenilginin nedenlerini uzun uzun düşünecek gibi görünüyor. Kısacası, bugün VakıfBank'a diyecek yoktu - herkes onlara çalışmıştı.
