Uluslararası bir araştırma ekibi, deniz kestaneleri hakkında şaşırtıcı bir gerçeği ortaya çıkardı. Uzun süre basit sinir sistemine sahip olduğu düşünülen bu canlıların aslında oldukça karmaşık bir nöral ağa sahip olduğu keşfedildi.
Vücut Beyin Gibi Çalışıyor
Deniz biyoloğu Periklis Paganos ve moleküler biyolog Jack Ullrich-Lüter öncülüğündeki ekip, deniz kestanelerinin vücutlarının tamamının bir beyin gibi işlev gördüğünü belirledi. Araştırmacılar, "Deniz kestanelerinin vücudu adeta bir baş gibi işlev görüyor ve belki de bu yüzden ayrı bir beyne ihtiyaç duymamışlar" yorumunu yaptı.
Nöronlar Vücudun Yarısını Oluşturuyor
Juvenil deniz kestaneleri üzerinde yapılan incelemelerde, nöronların vücut hücrelerinin yarısından fazlasını oluşturduğu tespit edildi. Bu nöronların dopamin, serotonin, histamin, GABA, glutamat ve asetilkolin gibi nörotransmitterler ürettiği ve öğrenme ile hafıza gibi ileri düzey işlevlerle ilişkili olduğu anlaşıldı.
Gözsüz Görme Mucizesi
Deniz kestanelerinin gözleri olmamasına rağmen, vücutlarını kaplayan ışığa duyarlı fotoreseptör hücreleri sayesinde ışığı algılayabildiği ortaya çıktı. Opsin adı verilen proteinler, ışık uyaranlarını elektrik sinyallerine dönüştürerek tüm vücutta işlenmesini sağlıyor.
Araştırmada ayrıca, deniz kestanelerinde hem omurgasızların hem de omurgalıların merkezi sinir sistemi genlerinin bulunduğu ve bu canlıların sinir hücrelerinin çoğunluğunu oluşturduğu belirlendi. 20 Kasım 2025 tarihinde açıklanan bu çalışma, deniz kestaneleri ve diğer denizkestaneleri türlerinin sinir sistemi anlayışımızı kökten değiştirdi.
