Türkiye'de Araştırma-Geliştirme Hamlesi: 20 Milyar Dolarlık Dev Yatırım!
Ar-Ge harcamaları 20 milyar dolara yükseldi!

Vay canına! Türkiye'nin araştırma-geliştirme çalışmaları için ayırdığı bütçe tam anlamıyla patlama yapmış durumda. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla %25'lik bir sıçrama yaşanmış ki, bu gerçekten dikkat çekici.

20 milyar dolar dediğimizde -evet, yanlış duymadınız- bu rakamın ne anlama geldiğini bir düşünün. Ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının %1,55'ine denk geliyor. Hiç de azımsanacak bir oran değil, değil mi?

Peki Bu Parayı Kimler Harcıyor?

İşin ilginç yanı şu: Bu harcamaların neredeyse yarısından fazlası özel sektör tarafından yapılıyor. Yani iş dünyası, "Bize yatırım lazım!" diye haykırıyor adeta. Geri kalanını ise üniversiteler ve kamu kuruluşları paylaşıyor.

Özel sektörün payı %58,6'ya ulaşmış durumda. Kamu %10,8'lik bir dilime sahipken, üniversiteler de %30,6'lık kısmı kullanıyor. Tabii bir de yurt dışından gelen kaynaklar var ki, onlar da küçümsenmeyecek kadar: %0,1.

İstihdama Etkisi Göz Ardı Edilemez

Bu yatırımlar sadece rakamlardan ibaret değil elbette. Ar-Ge'de çalışan tam zamanlı personel sayısı 288 binden fazla! Bu insanlar Türkiye'nin geleceğini inşa ediyorlar adeta.

Personel dağılımına baktığımızda ise şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza:

  • Araştırmacılar: %62,3
  • Teknisyenler: %18,9
  • Destek personeli: %18,8

Yani her 100 Ar-Ge çalışanından 62'si doğrudan araştırma yapıyor. Bu da oldukça sağlıklı bir dağılım bence.

Gelecek İçin Ne Anlama Geliyor?

Bu rakamlar bize ne söylüyor? Türkiye artık katma değeri yüksek ürünler peşinde koşuyor. Eskisi gibi sadece montaj yapmak ya da başkalarının teknolojisini kullanmak yetmiyor. Kendi teknolojimizi üretmek zorundayız - ki bu yatırımlar da bunun en somut göstergesi.

Önümüzdeki dönemde bu yatırımların meyvelerini toplamaya başlayacağız. Yeni buluşlar, patentler, dünya çapında ses getirecek inovasyonlar... Hepsi bu 20 milyar dolarlık yatırımın potansiyel sonuçları.

Sonuç olarak, Türkiye'nin Ar-Ge yolculuğunda önemli bir kilometre taşını geride bıraktığımız kesin. Bakalım önümüzdeki dönemde bu trend devam edecek mi? Ben şahsen çok umutluyum.