
Kimileri için 'aile' sadece kan bağıyla sınırlıdır. Ancak öyle insanlar var ki, yıllar geçse de yüreklerinde taşıdıkları sevgiyle başka bir ailenin parçası olmayı başarıyorlar. İşte tam da böyle bir hikaye bu...
Her sabah kapıyı çalıp içeri girerken, sanki evin en eski fertlerinden biriymiş gibi karşılanıyorlar. 20 yıl önce başlayan bu ilişki, artık öyle bir noktaya varmış ki, aile albümlerinde onların da fotoğrafları yer alıyor.
Bir Kahve Molasında Başlayan Dostluk
Aslında her şey basit bir tesadüfle başlamış. O gün hava çok sıcaktı ve onlar sadece bir bardak su istemişlerdi. Ama o bir bardak su, yıllar sürecek bir bağın ilk adımı olacaktı.
"İlk başta sadece iş ilişkisiydi" diyor ailenin büyüğü Mehmet Bey. "Ama zamanla öyle bir noktaya geldik ki, artık bayramlarda, düğünlerde, hatta hastane koridorlarında bile yan yanaydık."
Zor Günlerde Omuz Omuza
Hayat bazen acımasız olabiliyor. Ailenin yaşadığı zor dönemlerde, bu iki fedakar hiç tereddüt etmeden yanlarında durmuş. Hastane nöbetlerinden tutun da, çocukların okul telaşına kadar her şeye ortak olmuşlar.
- Ev taşıma günlerinde ilk gelen onlar olmuş
- Düğün hazırlıklarında en çok çalışan onlarmış
- Hüzünlü günlerde sessizce yanlarında durmayı bilmişler
"Bazen öyle anlar oluyor ki" diye ekliyor ailenin kızı Ayşe, "onlar olmadan bu kadar güçlü duramayacağımızı düşünüyorum. Artık ailemizin bir parçası gibiler."
Modern Dünyada Nadir Kalan Bir İlişki
Günümüzde insan ilişkileri giderek yüzeyselleşiyor. Ancak bu hikaye, gerçek bağların hala mümkün olduğunu gösteriyor. 20 yıldır süren bu dostluk, sadece bir iş ilişkisinin çok ötesinde.
Belki de en çarpıcı olanı, tarafların bu ilişkiyi "özel" olarak nitelendirmemeleri. Onlar için bu artık olağan, doğal bir durum. Tıpkı güneşin her sabah doğması gibi...
Son sözü yine Mehmet Bey'e bırakalım: "Artık onlar bizim için sadece birer dost değil. Evlatlarımızın abisi, torunlarımızın dayısı gibiler. Ve inanıyorum ki, bu hikaye daha çok uzun yıllar devam edecek."