Evlilik Vaadiyle Miras Peşinde! Nikah Masası Yerine Mahkeme Kapısında Buluştular
Evlilik Vaadiyle Miras Peşinde: Mahkeme Kapışması

İzmir'de yaşanan ve adeta bir film senaryosunu andıran olay, ilişkilerdeki çıkar hesaplarının nerelere varabileceğini gözler önüne serdi. Öyle ki, evlenme vaadiyle bir kadına yaklaşan erkek, ilişkileri bitince bambaşka bir yüzünü gösterdi.

Aslında her şey çok masum başlamıştı. İki yetişkin insan tanışmış, zamanla yakınlaşmışlardı. Adam, kadına sürekli evlilik hayallerinden bahsediyor, birlikte güzel bir gelecek kuracaklarını söylüyordu. Kadın da -neyse ki- bu sözlere kanıp tüm varlığını ortaya koymamıştı ama adamın niyeti çok daha farklı çıktı.

Miras Konusu Ortaya Çıkınca Her Şey Değişti

İlişki ilerledikçe, kadının önemli bir mirasa konduğu ortaya çıktı. İşte o andan sonra adamın tavrında gözle görülür bir değişim oldu. Sanki daha bir hevesli, daha bir istekliydi evlilik konusunda. Ama ne yazık ki niyeti, gerçekten bir yuva kurmak değildi.

Çift zamanla ayrılmaya karar verdi - ki bu zaten ilişkilerde olabilecek sıradan bir durum. Fakat sıradan olmayan, ayrılığın hemen ardından yaşananlardı. Adam, kadından ilişkileri devam ederken yaptığı -sözde- harcamaları ve "evlilik vaadi" karşılığında mirastan pay istedi!

Nikah Masası Hayali Mahkeme Salonunda Sona Erdi

O hayalini kurduğu nikah masası yerine kendini mahkeme koridorlarında bulmak, kadın için tam anlamıyla bir şoktu. Adam dava dilekçesinde, kadına evlenme sözü verdiği için onun mirası üzerinde hak iddia ettiğini öne sürüyordu. Ne tuhaftır ki, ilişki bittikten sonra ortaya çıkan bu "hak talebi", aslında niyetin başından beri ne olduğunu açıkça gösteriyordu.

Mahkeme sürecinde kadının avukatı oldukça net konuştu: "Miras, miras bırakanın ölümüyle birlikte mirasçılara geçer. Evlenme vaadiyle yaklaşan birinin, ilişki bittikten sonra miras talebinde bulunması hukuken mümkün değildir." Gerçekten de öyleydi - bu talep, hukuken hiçbir dayanağı olmayan, tamamen kişisel çıkar amaçlı bir girişimden ibaretti.

Mahkeme Kararı: Beklendiği Gibi

Dava sonuçlandığında kimse şaşırmadı. Mahkeme, erkeğin tüm taleplerini reddetti. Çünkü Türk Medeni Kanunu'na göre, miras hakkı sadece yasal mirasçılar için geçerliydi ve "eski sevgili" olmak, bu kapsamda değerlendirilebilecek bir durum değildi.

Kadın, mahkeme kararının ardından rahat bir nefes aldı elbette. Fakat yaşadığı hayal kırıklığı ve güven kaybı, kolay kolay telafi edilebilecek türden değildi. İnsan, birine güvenip hayaller kurarken, karşısındakinin aslında başka hesaplar peşinde olduğunu öğrenmek, gerçekten yıkıcı olabiliyor.

Bu olay, ilişkilerdeki samimiyetin ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı hepimize. Çünkü bazen en tatlı sözlerin ardında, en acı gerçekler gizlenebiliyor. Ve ne yazık ki, bazı insanlar için duygular, maddi çıkarların gölgesinde kalabiliyor.