
Gökyüzündeki bu muhteşem dansın -yani Kanlı Ay tutulmasının- depremleri tetikleyeceğine dair söylentiler ortalıkta dolaşırken, işin aslını öğrenmek için uzmanın ağzından çıkacak kelimelere kulak kabartmak gerekiyor. Neyse ki, Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan tam da bu konuda konuştu ve insanların kafasındaki soru işaretlerini gidermeye çalıştı.
Şöyle diyor Prof. Ercan: "Ay'ın Dünya'ya yaklaşmasıyla oluşan çekim gücü, yerkabuğunda yaklaşık 50 santimetrelik bir kabarmaya sebep oluyor. Evet, bu bir gerçek." Peki bu kabarma deprem yapar mı? Asıl mesele bu. Cevabı ise oldukça net: "Hayır, bu kabarma deprem yapmaz."
Peki Neden İnsanlar Böyle Düşünüyor?
İşin ilginç tarafı, böyle bir inanışın neden var olduğu. Belki de gökyüzünde olan büyük olayların yeryüzündeki büyük olaylarla bağlantılı olduğunu düşünmek, insan doğasında var. Ancak bilim, çoğu zaman bu tür romantik bağlantıları desteklemiyor.
Prof. Ercan'ın altını çizdiği önemli bir nokta daha var: Depremler, yer kabuğundaki gerilimlerin ani bir şekilde boşalmasıyla oluyor. Ay'ın çekim gücü ise bu gerilimlerin üzerine eklenen minicik bir etki sadece. Yani deprem zaten olacaksa, bu çekim gücü onu belki bir milim etkiler, ama asla tetikleyici ana unsur olamaz. Depremlerin nedeni, yerin derinliklerindeki fay hatlarının hareketidir, gökyüzündeki güzellikler değil.
Sonuç Olarak...
O halde ne yapmalı? Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın da dediği gibi, asıl odaklanmamız gereken şey deprem değil, depreme hazırlıklı olmak. Kanlı Ay tutulmasını izlerken korkmak yerine, bu muhteşem doğa olayının keyfini çıkarmak ve yerkürenin hareketlerine karşı da her zaman hazırlıklı olmak en akıllıcası olacaktır.
Yani, endişelenmeye gerek yok. Gökyüzü şölenini izlemeye devam edin!