
Evet, hepimiz o çelik tavayı aldık. Parlak, umut dolu... Sonra? Her şey yapışmaya başladı. Sanki tavanın kaderi buymuş gibi. Ama durun! Meğer yıllardır, belki de on yıllardır, işin aslını bilmeden kullanıyormuşuz bu araçları.
İşin sırrı, o ilk kullanımdan önce yapılan bir hazırlıkta gizli. Hayır, sadece yıkamak değil. Çok daha fazlası.
Büyük Yanılgı: Yağ ve Ateş
Çoğumuz tavayı ısıtır, yağını dökeriz ve işe koyuluruz. Fakat bu, çelik bir tava için trajik bir başlangıçtır. Tavanın yüzeyi mikroskobik gözeneklerle doludur. Isınma ile genleşirler. Eğer bu gözenekler yağ ile değil de, yiyecek parçacıkları ile dolarsa... İşte o zaman yapışma kaçınılmaz olur.
Peki Doğrusu Nedir?
İşte o sihirli an: Leidenfrost Etkisi. Kulağa büyülü geliyor, değil mi? Basitçe, tavayı doğru sıcaklığa getirmekle ilgili. Bir damla suyu tavaya damlattığınızda, top gibi zıplıyorsa, işte o mükemmel sıcaklıktasınız demektir. O anda yağınızı ekleyin. Yağ, o genleşmiş gözeneklere nüfuz ederek adeta bir kalkan oluşturacaktır.
Isıyı iyi anlamak lazım. Orta-yüksek ayar en iyi arkadaşınızdır. Tavanın her yerinin eşit ısındığından emin olun. Acele etmeyin. Sabır, mükemmel yapışmaz yüzeyin anahtarıdır.
Yağ Seçimi: Zeytinyağı mı, Ayçiçek Yağı mı?
Bu ebedi soru! Yanma noktası yüksek yağlar (avokado, kanola) bu iş için biçilmiş kaftandır. Zeytinyağı ise -özellikle sızma olanı- yüksek ısıda yanmaya meyillidir ve o harika kalkanı bozabilir. Yani, ızgara için başka, çevirme için başka yağ.
Bir de şu var: Yağı asla soğuk tavaya koymayın. Isınmış tava, sonra yağ. Bu sıralama değişmez bir kural.
Sonrası: Temizlik ve Bakım
Yemeğiniz bitti. Şimdi en can alıcı nokta. Tavayı hemen soğuk suyun altına tutmak, onun ölüm fermanını imzalamaktır. Ani sıcaklık değişimi, metali eğip büker, ömrünü kısaltır. Bırakın önce kendi kendine biraz soğusun.
Temizlik için kullanacağınız şeyler de çok önemli. Sert metal süngerler, o çabayla oluşturduğunuz yapışmaz yüzeyi çizer, mahveder. Ilık su, biraz sabun ve yumuşak bir sünger en iyisidir. İnatçı kalıntılar için biraz su kaynatın içinde, yumuşayacaktır.
Son adım: Kurulamak. Evet, sudan sonra bırakmayın. Hemen bir bezle kurulayın. Nem, çeliğin en sevmediği şeydir ve paslanmaya davetiye çıkarır.
Bu basit adımları izlerseniz, o çelik tava nesiller boyu (evet, yanlış duymadınız) sizinle kalabilir. Belki de torunlarınıza bile... Kim bilir?