Hatırladınız mı o meşhur pembe evi? Tüm dünyanın konuştuğu, Instagram'da binlerce beğeni alan o rengarenk evi... Sahibi bir zamanlar "Asla satmam, burası benim hayatım" diye haykırıyordu. Peki şimdi ne oldu? Ev bomboş, kapılar kilitli, pencereler ölü gibi bakıyor.
Ortalık birbirine karıştı resmen. Komşular şaşkın, esnaf dedikodu yapıyor, postacı kapıda bekliyor. Kimse inanamıyor aslında - o kadar sevdiği evi nasıl bırakıp gider insan?
Her Şey Sosyal Medyada Patlayınca Başladı
Ev bir anda internette fenomen olmuştu. Turistler önünde fotoğraf çektiriyor, influencer'lar kapısında kuyruk oluyordu. Kimileri "harika" diyordu, kimileri "tadı kaçtı" diye söyleniyordu. Ama ev sahibi için işler hiç de göründüğü gibi değildi.
Sabah akşam kapının önünde insanlar. Drone'lar başında uçuşuyor, komşular rahatsız oluyor. Bir gün bir grup genç bahçeye kadar girdi - o son damlaydı işte.
"Artık Dayanamadım" İtirafı
Evin sahibi, ki ismini vermek istemiyoruz, yaşadıklarını anlatırken hâlâ tedirgin: "Sanki hayvanat bahçesindeydim. Herkes beni izliyor, her hareketimi kaydediyordu. Pencereden bakamaz oldum. Psikolojim altüst oldu, uyku uyuyamıyordum."
Ünlü olmanın bedeli ağır olmuştu yani. Kim ister ki sürekli izlendiğini hissetsin? Özel hayat diye bir şey kalmamıştı artık.
Arka Planda Neler Dönüyordu?
O pembe evin hikayesi aslında çok eskilere dayanıyor. Dededen kalma bir mülk, ailenin yadigarı. Boyayan da yine ev sahibinin büyükannesiymiş - 1960'larda, kimseye danışmadan, "içimden öyle geldi" diye.
Ama şimdi? Belediye bile karışmış işe. "Tarihi dokuya uymuyor" diyenler, "şehir estetiğini bozuyor" diyenler... Davalar, uyarılar, resmi yazışmalar. Yani yangına körükle gitmişler.
Para Teklifleri ve Reddedişler
Gelen teklifler de cabası. Bir Amerikalı milyoner 500 bin dolar saymış, bir Arap iş adamı "rakamı siz söyleyin" demiş. Ama ev sahibi hepsini elinin tersiyle itmiş: "Bu ev ruhumu taşıyor, parayla ölçülmez" diye.
Peki şimdi? Ev terk edilmiş vaziyette, içler acısı. Perdeler indirilmiş, çiçekler solmuş, kapıda kocaman bir kilit.
Psikologlar Ne Diyor?
Uzmanlar aslında durumu şöyle yorumluyor: Sosyal medya fenomeni olmak göründüğü kadar güzel değil. Ani şöhret, özellikle de istemediğiniz bir şöhret, insan psikolojisini ciddi şekilde yıpratabiliyor.
"Kişi kendini sürekli izleniyor hissediyor, paranoya geliştirebiliyor. Kaçmak en doğal tepki oluyor" diye ekliyorlar.
Yani o pembe ev aslında modern dünyanın bir metaforu haline gelmiş: Görünür olmanın bedeli, özlemin trajedisi, meşhur olmanın yalnızlığı...
Şimdi sokağından geçenler, o rengarenk cepheye bakıp iç geçiriyor. Kim bilir, belki bir gün yeniden açılır perdeler. Ama şimdilik, o pembe ev sessizliğe gömülmüş durumda - sadece boyası değil, hikayesi de solmuş.
