Gönüllerin manevi bahara hazırlandığı o özel zaman yaklaşıyor. İslam aleminin sabırsızlıkla beklediği mübarek üç ayların kapıyı çalmasına sayılı günler kala, 2025 ve 2026 yılı takvim bilgileri netleşti.
Aslında bu konu her yıl gündeme geliyor ama bu sefer farklı - sanki zamanın ruhu bize daha derinden dokunacakmış gibi hissediyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıkladığı tarihlere göre, 2025 yılında üç ayların ilk misafiri Recep ayı, 29 Ocak Perşembe gününe denk geliyor. Yani kışın tam ortasında, belki de kar taneleri eşliğinde maneviyatımızı ısıtacak bir başlangıç bizi bekliyor.
2025 Yılı Üç Aylar Takvimi
Recep ayının başlamasıyla birlikte -ki bu ayın ayrı bir yeri var gönlümüzde- Şaban ayına doğru yol alacağız. 2025'te Şaban ayı 27 Şubat Perşembe günü başlayacak. Ramazan'ın habercisi olan bu ay, adeta büyük buluşmanın provası gibi.
- Recep Ayı: 29 Ocak 2025 Perşembe
- Şaban Ayı: 27 Şubat 2025 Perşembe
- Ramazan Ayı: 29 Mart 2025 Cumartesi
Ramazan'ın ilk teravihi ise 28 Mart Cuma akşamı kılınacak. O geceyi düşünüyorum da - camilerin o ışıltılı halleri, mahyaların mesajları, komşu kapılarının iftara davet edişi... İnsanın içini bir sıcaklık kaplıyor.
2026 Yılı İçin Üç Aylar Ne Zaman?
Gelelim 2026 yılına. O yıl da üç aylar yine kış mevsiminde başlayacak. Recep ayı 18 Ocak 2026 Pazar günü giriyor. Şaban ayı ise 16 Şubat 2026 Pazartesi başlıyor.
Ramazan'ın 2026'daki başlangıcı ise 18 Mart Çarşamba. İlk teravih 17 Mart Salı akşamı kılınacak. İki yılın tarihlerini karşılaştırınca aslında hicri takvimin miladi takvimle dansını görüyoruz - her yıl 10-11 gün öne kayıyor bu mübarek zamanlar.
Bu Aylar Neden Bu Kadar Önemli?
Biliyor musunuz, üç aylar denince aklıma hep dedemin şu sözü gelir: "Evlat, bu aylar gönlünü temizleme mevsimidir." Haklıydı da. Recep ayı "Allah'ın ayı" olarak bilinirken, Şaban "Peygamberimizin ayı", Ramazan ise "ümmetin ayı" olarak anılıyor.
Regaib Kandili Recep'in ilk cuma gecesi, Mirac Kandili Recep'in 27. gecesi, Berat Kandili ise Şaban'ın 15. gecesinde idrak ediliyor. Bu geceler -inanın- sadece takvim yapraklarında işaretli günler değil, kalplerin yenilendiği anlar.
Üç ayların başlamasıyla birlikte birçok Müslüman oruç tutmaya, namaz kılmaya, Kur'an okumaya daha fazla özen gösteriyor. Sanki manevi bir alarm çalıyor ve bizi uyanmaya çağırıyor. Belki de modern hayatın koşturmacası içinde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bu: Durup nefes almak ve kendimizi hatırlamak.
Şimdiden hazırlıklara başlamak isteyenler için küçük bir hatırlatma: Bu mübarek aylar sadece ibadetlerle değil, iyiliklerle, affetmekle, paylaşmakla daha da anlam kazanıyor. Yani aslında kendimizle ve çevremizle olan ilişkimizi gözden geçirme fırsatı sunuyor.
