İstanbul'da su durumu hiç de iç açıcı görünmüyor. Düşünün ki, koca şehrin su ihtiyacını karşılayan barajlar adeta can çekişiyor. İSKİ'nin bugün açıkladığı veriler gerçekten yürek burkuyor.
Öyle ki, toplam doluluk oranı sadece %32.08 seviyesinde. Bu rakamlar aslında bize şehrin susuzluk tehlikesiyle burun buruna olduğunu gösteriyor. Hani derler ya, "su gibi aziz ol" diye, ama suyun kendisi azizlikten çıkmış durumda.
Baraj Baraj Durum Ne?
Peki hangi baraj ne durumda? İşte size çarpıcı detaylar:
- Ömerli: %33.20 dolulukla en iyi durumdaki barajlardan biri
- Pabuçdere: %3.94 ile adeta son nefesini veriyor
- Sazlıdere: %5.71 ile kritik seviyede
- Alibey: %27.43 doluluk oranıyla orta karar diyebiliriz
Aslında bu rakamlar bize çok net bir mesaj veriyor: "Tasarruf et, yoksa pişman olursun!" Geçen yılın aynı dönemine baktığımızda durumun ne kadar vahim olduğu daha da netleşiyor. 2024'te doluluk oranı %45'lerdeymiş - aradaki fark gerçekten korkutucu.
Peki Ya Yağmurlar?
Son bir haftadır yağan yağmurlar elbette bir nebze olsun nefes aldırdı. %0.67'lik bir artış sağlandı ama bu, bardağın sadece damlasını dolduruyor. Şehre düşen yağış miktarı 6.63 mm olarak kayıtlara geçti. Yani aslında bu yağmurlar "hoş geldin" demek için yeterli değil.
İstanbul'da yaşayan biri olarak şunu söyleyebilirim: Her damlanın kıymetini bilmek zorundayız. Muslukları gereksiz yere açık bırakmak, araba yıkamak, bahçeleri bol suyla sulamak - bunlar artık lüks sayılmalı.
Su Kıtlığı Kapıda mı?
Uzmanların dediğine göre, eğer bu kış yeterli yağış olmazsa önümüzdeki yaz çok sıkıntılı geçebilir. İstanbul'da su kesintileri, kısıtlamalar derken hayatımızın nasıl etkileneceğini tahmin etmek zor değil.
Belediyelerin acil önlem planları var elbette ama asıl iş biz vatandaşlara düşüyor. Bulaşıkları makinede yıkamak, duş sürelerini kısaltmak, damlayan muslukları tamir ettirmek - bunlar küçük gibi görünen ama toplamda devasa tasarruf sağlayacak önlemler.
Sonuç olarak, İstanbul'un su meselesi ciddiye alınması gereken bir konu. Barajlardaki o düşük rakamlar aslında bize "uyanın" diye bağırıyor. Suyumuzu korumazsak, yarın çok geç olabilir.
