Bursa'da durum gerçekten vahim. Su şehri diye bildiğimiz, her köşesinden pınarlar fışkıran bu güzelim kentte şimdilerde ambalajlı su bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Kim derdi ki Bursa'da su kuyrukları oluşacağını?
Oysa rakamlar şaşırtıcı: Tam 14 farklı ambalajlı su üretim tesisi faaliyet gösteriyor şehirde. Bu kadar çok tesise rağmen yaşanan kıtlık, işin ciddiyetini gözler önüne seriyor. Market rafları bomboş, distribütörler ellerindeki son damlaları da dağıtmak için çabalıyor.
Peki Nasıl Oldu Bu?
Aslında işin temelinde birkaç faktör yatıyor. Öncelikle, son dönemdeki aşırı sıcaklar ve artan nüfus baskısı su tüketimini katladı. Bir de buna üretimdeki bazı aksaklıklar eklenince... Durum iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Bazı esnaf durumu şöyle özetliyor: "30 yıldır bu işi yapıyorum, ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum. Müşteriler geliyor, su arıyor, ama biz de elimizde yok ki vere lim."
Tüketici Ne Yapıyor?
Vatandaş ise çareyi alternatif arayışlarda buluyor. Kimi arıtma cihazlarına yöneliyor, kimi de komşu illerden su getirtmeye çalışıyor. Ancak bu geçici çözümler kalıcı bir çare olmaktan uzak.
Şu an Bursa'da yaşananlar aslında hepimize bir uyarı niteliğinde. Su kaynaklarımızın kıymetini bilmezsek, yarın çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Belediye yetkilileri acil çözüm arayışında olsa da, sorunun boyutları endişe verici.
Uzmanlar ise durumu değerlendirirken oldukça temkinli konuşuyor. "Bu sadece Bursa'nın sorunu değil" diyorlar. Aslında hepimizin su tüketim alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.
Peki sizce bu kriz ne zaman son bulur? Cevabı bilen yok ama bir şey kesin: Bursa'nın susuz günleri hepimizi düşündürmeli.
