
Bir zamanlar 'sonsuz aşk' diye bir şey vardı. Şimdi? Z kuşağı için bu kavram neredeyse bir masal kadar uzak. Peki neden? İşte cevap: Gençler artık duygusal bağlardan çok, pratik çözümlere odaklanıyor.
Romantizm mi, Mantık mı?
Eskiden sevgiliye şiirler yazılır, gecenin bir yarısında telefonla konuşulurdu. Şimdilerde ise 'Netflix & Chill' kültürü hâkim. Gençler, ilişkilerde daha az drama, daha çok rahatlık arıyor. Kim bilir, belki de haklılardır?
İşin ilginci, bu durum sadece Türkiye'ye özgü değil. Dünya genelinde Z kuşağı, geleneksel aşk anlayışını sorguluyor. Belki de teknoloji çağında büyüyen bu nesil için duygusal bağlar, eskisi kadar önemli değil.
Peki Ya 'Situationship'?
Son dönemde adını sıkça duyduğumuz bu kavram, Z kuşağının yeni gözdesi. Ne tam bir ilişki, ne de tam bir arkadaşlık. Arada bir şeyler... Belirsizlikten rahatsız olmayan bu nesil, her şeyi etiketlemekten kaçınıyor.
- Duygusal yatırım minimum
- Kurallar esnek
- Bağlılık isteğe bağlı
Kimilerine göre bu durum üzücü, kimilerine göre ise mantıklı. Sizce hangisi?
Ekonomi mi, Aşk mı?
Gençlerin ilişkilere bakışını şekillendiren en önemli faktörlerden biri de ekonomik koşullar. Evlenmek, çocuk sahibi olmak gibi geleneksel hedefler yerine, kariyer ve finansal istikrar ön plana çıkıyor. Belki de Z kuşağı, aşkı değil, güvenliği seçiyor.
Sonuç olarak, aşkın tanımı değişiyor. Belki de bu değişim kaçınılmazdı. Peki ya siz, bu yeni ilişki trendleri hakkında ne düşünüyorsunuz?