İnsan öyle tuhaf bir varlık ki, bazı şeylerin kıymetini onları kaybettikten sonra anlıyor. Oysa hayat, bize her gün sayısız nimet sunuyor ama biz koşuşturma içinde bunların farkına varamıyoruz. Peki nedir bu sonradan anladığımız değerler?
İşte karşınızda, belki de şu an yanı başınızda duran ama fark etmediğiniz o paha biçilmez hazineler...
Zamanın Akıp Gidişi
Gençken sonsuz gibi gelen zaman, bir bakmışsınız avuçlarınızdan kayıp gitmiş. 'Keşke'lerle dolu bir hayat yaşamamak için zamanı iyi değerlendirmek şart. Her anın kıymetini bilmek lazım - çünkü geri dönüşü yok.
Aile Sıcaklığı
Evden çıkıp kendi hayatını kurduğunda anlıyorsun ailenin değerini. Annenin yemekleri, babanın nasihatleri, kardeşlerin muhabbeti... Hepsi özleniyor. İnsan bazen en çok, en yakınındakilerin kıymetini bilmiyor maalesef.
Sağlığın Önemi
Hasta olana kadar anlamıyoruz sağlığın ne kadar değerli olduğunu. Oysa sağlık olmadan hiçbir şeyin anlamı kalmıyor. Spor yapmak, iyi beslenmek - bunlar sadece moda değil, hayat kalitesini belirleyen unsurlar.
Gerçek Dostluk
Hayat inişli çıkışlı bir yol ve bu yolda yanında kimin yürüdüğü çok önemli. Zor günlerde elini uzatan, sevincini paylaşan, seni olduğun gibi kabul eden dostlar... Onları bulmak altın bulmaktan daha değerli bence.
Çocukluk Masumiyeti
Büyüyünce anlıyorsun aslında çocukken ne kadar özgür olduğunu. Hiçbir kaygı, karmaşık düşünce yok. Sadece saf mutluluk. Keşke o günlerin kıymetini daha iyi bilseydik diye düşünmeden edemiyor insan.
Doğanın İyileştirici Gücü
Betondan şehirlerde yaşarken doğanın bize sunduğu güzellikleri unutuyoruz. Bir dağ manzarası, denizin kokusu, ormanda yürüyüş... Bunların terapi gibi geldiğini ancak deneyimleyince anlıyoruz.
Küçük Mutluluklar
Hayat büyük başarılardan ibaret değil aslında. Sabah kahvenin tadı, güneşin doğuşu, sevdiklerinle geçirdiğin anlamsız sohbetler... İşte gerçek mutluluk bu küçük anlarda saklı.
Yalnız Kalabilme Sanatı
Sürekli birileriyle olmaya alıştığımız için yalnızlıktan korkuyoruz. Oysa kendiyle baş başa kalabilmek, kendini dinleyebilmek muazzam bir yetenek. Bunu öğrendiğinde hayat çok daha anlamlı hale geliyor.
Hayır Diyebilmek
İnsanları kırmamak için evet dediğimiz o kadar çok şey var ki... Sonra anlıyoruz ki, hayır diyebilmek aslında kendine saygı duymak demek. Zamanımız ve enerjimiz kıymetli - onları doğru yerde kullanmalıyız.
Anı Yaşamak
Geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin kaygıları arasında, şu anı kaçırıyoruz. Oysa hayat şu anda yaşanıyor. Belki de en çok bunun farkına varamıyoruz - ta ki o anlar geçip gidene kadar.
Düşünüyorum da, hayat bize aslında her gün sayısız hediye veriyor. Ama biz meşguliyetlerimiz içinde bunları göremiyoruz. Belki de biraz yavaşlamalı, etrafımıza daha dikkatli bakmalıyız. Çünkü bazı şeylerin telafisi yok - bir kez kayboldu mu, geri gelmiyor.
Peki siz, hangilerinin kıymetini sonradan anladınız? Belki de şu an, farkında olmadan bir hazinenin yanı başınızda duruyordur. Gözlerinizi dört açın derim...